 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/3667
K: 1990/3946
T: 17.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Mahalli Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 10.11.1988 tarih ve 194-204 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı C. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkillerinden M.'nin ağabeyi, C.'nin eski ortağı olan davalı ile müvekkillerinin yaptıkları sözlü anlaşma gereği davalı, İ.'deki müvekkillerine partiler halinde portakal gönderecek davacılar da davalıya isabet eden payı göndereceklerdir. Bu anlaşma bir bonoyu teminat olarak verdiklerini, bilahare ilişkilerin bozulması üzerine müvekkilleri davalı payına düşen miktarları banka dekontlarıyla gönderdikleri halde davalını boş bonoya (4.000.000) TL. bedel koyup icra yoluyla tahsile girişmesi sonucu müvekkillerinden C.'ye ait aracın bağlanması nedeniyle yapılan işin günlüğü (5000) TL.'dan kiralanan bir araçla görülebildiğini, açılan davanın 6 ayda biteceği varsayılarak (780.000) TL. zarar göreceklerini hesapladıklarını, durumun davalının hatalı ve karşılıksız bonoyu takibe koymasından kaynaklandığını iddia ederek (4.000.000) TL. bonoyla borçlu olmadıklarının tespitine, (780.000) TL. tazminatın tahsiline, davalının % 15 kötüniyet tazminatıyla mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların müvekkilinden borç para almaları nedeniyle bononun düzenlendiğini, iddianın yazılı belgeyle kanıtlanması gerektiğini, tanık dinlenmesine, muvakfakatları olmadığını, ibraz edilen banka dekontlarının ve havale makbuzlarının bonoyla ilgili olmadığını ve ilgili olduğuna ilişkin kayıt içermediklerini, icra takibi sırasında (1.000.000) TL. borçları olduğu yolunda beyanları bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya nazaran davanın reddine dair ittihaz edilen karar davacı C. vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 29.6.1987 tarih ve 1987/1862 E. 3909 K. sayılı ilamı ile davalıya ait 11.1.1986 tarihli mektup, banka dekontları nazara alınarak davalının isticvabına gidilerek mektubun ne maksatla yazıldığı, ödemelerin niçin yapıldığı sorulup, ödemeler başka bir ilişkiden doğmuş ise bu hususun kendisine ispat ettirilmesi ve gereğinde ilgili tarafa yemin verdirilmesi gerektiğinin düşünülmemiş olmasından yaptığı bozmaya uyan yerel mahkeme, davalıyı isticvap ederek davalının mektupları kendisinin yazdığı, ödemelerin portakalla ilgili olduğu ancak senetle ilgisinini bulunmadığı yolundaki beyanları karşısında her iki yanın ispat külfetinin karşı tarafa düştüğü yolundaki beyanlarından sonra ispat külfetinin davacıda olduğunu, onun da yemin teklifinden kaçındığı gerekçesiyle davasını kanıtlayamayan davacı C.'nin davasının reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı C. vekili temyiz etmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyulmuş ise de, bozma kararında belirtilen işlemler tam olarak yerine getirilmemiştir. Davalı davacılarla arasında portakal alım satımı şeklinde bir ilişkinin mevcudiyetini ve davacıların yaptığı ödemelerin bu ilişki sebebiyle yapılmış olduğunu, dava konusu bononun ise başka bir ilişki ve alacak için düzenlendiğini savunmuştur. Yapılan ödemeler bononun vade tarihine yakın tarihlerde olduğundan ve davacılarda başka bir ilişkinin mevcudiyetini kabul etmediklerinden davalının savunduğu üzere sonradan düzenlenmesine esas olan başka bir ilişki ve alacağın mevcudiyetini ispat etmesi gerekir. Davalı usulüne uygun delillerle bunu ispat edemediği takdirde yemin teklifine hakkı olduğunu davalıya hatırlatmak ve sonucuna göre bir karar vermek gerekir.
Mahkemece verilen karar isabetli olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacı C. vekilinin temyiz itirazının kabulüyle, hükmün BOZULMASINA, ödediği temyizpeşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.5.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.