 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/3553
K: 1990/3943
T: 17.05.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Asliye ve Hukuk mahkemesince bozmaya uyularak verilen 14.12.1989 tarih ve 80-92 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili şirketen davalıya sattığı emtia nedeniyle (732.027) lira senetsiz alacağı için yapılan ilamsız takibin davalının itirazı ile durduğunu iddia ederek davalının itirazının iptaliyle % 15 inkar tazminatına karar verilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkilinin borcu olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia ve savunmaya, fatura ve irsaliyelere, davalının ticari defterlerini ibrazdan kaçınması nedeniyle davacı defterleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine nazaran davanın kabulune dair itiraz edilen kararın davalı vekilence temyizi üzerine Dairemizin 17.10.1988 tarih ve 1988/1655 E-5918 K. sayılı ilamı ile hem tahsile hem itirazın iptaliyle inkar tazminatına karar verilemeyeceğinden davacıya seçim yaptırılması gerektiği ve defter yaminin A.Ş.'de yetkili yönetim kurulu üyesi veya murahhan müdüre yaptırılması gerektiğinin düşünülmemiş olmasından yaptığı bozmaya uyan yerel mahkeme davacının itirazın iptali davasını tercih ettiği yolundaki beyana ve defter yemini yapan kişinin şirketi temsile yetkili vekil olduğunun vekaletnameden belirleyerek davanın kabulüyle davalının itirazının iptaliyle % 15 inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerektirmiştir.
2- Bozma kararından sonra celbedilip dosyaya konulan İstanbul 1. Noterliğine ait vekaletnameye dayanılarak vekil fethi serin'in şirket adına yemini kabul ve edaya yetkili olduğu mahkemece kabul edilmiş ise de TTK. 83. maddesinde belirtilen defter yemininin M.K.'un 48. maddesi hükmünce tüzel kişinin kanuni organı ve temsilcisi tarafından verilen vekaletnameye dayanılarak vekil tarafından yeminin eda edilmesi mümkün bulunmadığından hükmün bu nedenlerle davalı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine (2) bentte açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 17.05.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.