Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/3483
K: 1990/7093
T: 08.11.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Samsun Asliye 1. Mahkemesi'nce verilen 31.10.1984 tarih ve 470-580 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili müvekkilesinin 1977 yılında davalı yapı kooperatifine ortak olduğunu, bilahare S.S. Kurumundan davacı adına konut kredisi alınması mümkün olmadığından davacının kooperatiften şeklen çıkartılarak yerine paravan şahıs olarak dava dışı Süleyman'ın alındığını, ancak şeklen ortak alınan Süleyman'a düşen ödemelerin kooperatifin bilgisi dahilinde bizzat davacı tarafından yapıldığını, daha sonra kendi konut kredisinin kullanılmasını istemeyen Süleyman da kooperatiften çıkartılarak aynı ortaklık mevkiine dava dışı Mustafa'nın kabul edildiğini, Mustafa da davacı hesabına ortak sıfatını aldığından ödemelerin davacı tarafça yapılmasına devam olunduğunu, daha sonra Mustafa da kooperatiften ayrılınca davacının kendi yerine kardeşini ortak kaydettirmek istediğini, kooperatifin bu haklı isteği kabul etmeyip davacının kooperatifin bilgi ve muvafakatıyla yıllardır oturduğu konutu evvelce bir süre davacı hesabına ortak gözüken Süleyman'a tahsil ettiğini ileri sürerek mezkür konutun davacıya aidiyetinin tesbitini talep etmiştir.
Davalı kooperatif vekili cevabında müvekkili kooperatifin S.S.K.dan konut kredisi alma hakkına sahip sigortalıları konut sahibi yapmak amacıyla kurulduğunu, davacının sigortalı sıfatı olmadığı gibi eşine başka bir kooperatifçe konut tahsis edildiğini, bu hususları gizleyen davacının 4.6.1981 tarihli Yönetim Kurulu kararıyla ihraç edildiğini, davacının ihraç kararının iptali istemiyle açtığı davanın reddolunduğunu, dava konusu konutun dava dışı Süleyman'a tahsisine dair 13.9.1987 tarihli Genel Kurul Kararına karşı bir ay içinde dava açılmadığından kararın kesinleştiğini ileri sürerek davanın reddine istemiştir.
Mahkemece davacı ile dava dışı Mustafa'nın evvelce davalı kooperatife karşı açtıkları dava sonunda Mustafa'nın ortak sıfatının tesbitine ve davacının yaptığı ödemelerin Mustafa hesabına yapılmış sayılmasına karar verilip hükmün kesinleştiği, kooperatif ortağı şahıslara düşen ödemelerin başka bir şahıs tarafından yapılmasının o şahsa ortak sıfatını vermeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı kendisinin yerine daha sonra ortak alınan dava dışı Süleyman Baysu ve Mustafa Ünel'in kendi hesabına ortak olduklarını ve gerçek ortağın kendisi olduğunu kabul ettiklerini ileri sürerek Süleyman'a tahsis edilen konutun kendisine verilmesini iddia ederek Süleyman'ın konut üzerindeki hakkı üzerinde bir niza yarattığına göre evveleminde davacıya bu şahıslara karşı dava açması için mehil verilerek açacağı dava temyiz konusu davayla birleştirilmek suretiyle davaya devam olunmalıdır. Her ne kadar davacı ile dava dışı Mustafa Ünel'in evvelce kooperatife karşı açtığı dava sonunda Mustafa'nın ortak sıfatı kabul edilerek davacı Ayten'in sırf Mustafa hesabına tediyelerde bulunmasının Ayten'e ortak sıfatı bahsetmeyeceği hükme bağlanmış ise de o davada Ayten ve Mustafa aynı sıfatla davacı sıfatıyla yer alıp hasım durumunda olmadıklarından o dava sonunda verilen hüküm davacı Ayten aleyhine kesin hüküm teşkil etmez.
Şu halde mahkemece yapılacak iş davacıya Mustafa Ünel ve Süleyman Baysu'ya karşı dava açmak için mehil verilerek açılacak dava bu davayla birleştirilmek ve sonucuna göre bir karar vermekten ibarettir. Bu gereğe uyulmaksızın ve iddianın kapsamına göre davalı olması icap eden şahıslar davaya dahil edilmeksizin yargılama yapılması ve hüküm tesisi usule aykırı olup hükmün bu nedenle bozulması icap etmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, 8.11.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini