Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/3405
K: 1990/3716
T: 09.05.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı (Denizli Asliye 1. Hukuk Mahkemesi)nce verilen 13.12.1988 tarih ve 997-1018 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
 
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin ve davalıların bir adi komandit şirketin ortağı olduklarını, davalı ortakların haklı sebeplerin mevcudiyetinden bahisle davacı komanditer ortağın ihracına karar verip keyfiyeti noter aracılığıyla tebliğ ettiklerini, oysa şirketin ana sözleşmesinde ortaklar çoğunluğunun haklı sebeplere dayanarak diğer bir ortağın ihracına karar verebileceğine dair bir hüküm bulunmadığını ileri sürerek ihraç kararının iptalini talep etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, davacı ortağın alacaklısı olan dava dışı bir şahsın davacının sermaye ve kar paylarına haciz koydurttuğunu ve ayrıca şirketin feshi için TTK.nun 191/f-l maddesi uyarınca dava açacağını şirkete ihtar ettiğini, davacı ortağın şahsında doğan fesih sebebinden şirketin koruyabilmek için diğer ortakların oybirliğiyle davacının ihracına karar verdiklerini, ihraç kararının haklı olduğunu savunmuştur.
Mahkemece TTK.nun 197/f-l maddesi hükmüne göre şirket ana sözleşmesinde bu hususta hüküm bulunmadığı cihetle komandit şirketin diğer ortaklarının haklı sebebe dayanarak davacının ihracına karar veremeyecekleri ve ancak mahkemeden ihraç kararı verilmesini isteyebilecekleri gerekçesiyle davacı hakkındaki ihraç kararının iptaline karar verilmiştir.
Davalı ortaklar davacı komanditer ortağın şirketteki tasfiye bakiyesi payına şahsi alacaklısı tarafından haciz konulduğunu ve alacağın tahsili için şirketin feshinin istediğini, kendilerinin şirketin feshini önleyebilmek için davacının ihracına karar verdiklerini savunmuşlardır.
TTK.nun 267. maddesinin yollaması uyarınca, TTK.nun kollektif şirket ortaklarının çıkartılmasına dair hükümleri komandit şirket ortaklarının çıkartılması hakkında da uygulanır. Bu hükümler meyanında bulunan TTK. nun 191/f-l maddesine göre bir ortağın şahsi alacaklısı borçlunun şahsi mallarından ve TTK.nun 145. maddesi gereğince şirketteki kar payından alacağını alamazsa tasfiye sonunda borçlu ortağa düşecek paya haciz koydurabilir ve şirketin feshini ihbar edebilir. TTK.nun 198. maddesi hükmüne göre ise bir ortağın şahsi alacaklısının TTK.nun 191. maddesine dayanarak şirketi feshettirmek hakkını kullanması halinde diğer ortaklar feshi kabul etmeyerek borçlu ortağı çıkarıp şirketin kendi aralarında idamesine karar verebilirler.
Davacı ortağın şahsi alacaklısı sıfatıyla hareket eden dava dışı A. Erol tarafından komandit şirkete noter aracılığıyla gönderilen 25.5.1987 tarihli ihbarnamede davacının adı geçene olan borcunun tahsili için icra takibine girişildiği, takip sırasında davacının şahsi malları ve şirketteki kar payı ile ödenemeyeceğinin anlaşıldığı bildirilerek şirketin feshi ihbar edilmiştir.
Bu durumda icra dosyası celbedilerek takip alacaklısının TTK.nun 191/f-l maddesi uyarınca şirketin feshini isteme hakkı doğup doğmadığı araştırılmak, takip alacaklısının şirketin feshini ihbar etmekte haklı olduğunun saptanması halinde davalı ortakların aldığı ihraç kararının TTK.nun 198/f-ll maddesine uygun olduğu kabul edilerek iptal davası reddedilmek; aksi takdirde davanın kabulü cihetine gidilmek lazım gelirken bu davada uygulama yeri bulunmayan TTK.nun 197. maddesinin ortakların hakkında fesih sebebi doğan ortağı ihraç edebilmeleri için bu hususta ana sözleşmede açık hüküm bulunmasını şart kıldığından söz edilerek davanın kabul edilmesi bozmayı gerektirmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 9.5.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini