 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/2989
K: 1989/6496
T: 21.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar aasındaki davadan dolayı Çarşamba Asliye 2. Hukuk Mahkemesince verilen (...) hükmün duruşmalı olarak temiyizen tetkiki davalı vekili tarafından istemiş olmakla (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili; davalı şikete mecburi mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan otobüsün tamamen kusurlu olarak müvekkillerinin murisinin de içinde bulunduğu minibüse çarparak ölümüne sebebiyet verdiğini ileri sürerek poliçe ile öngörülen şahıs başına (2.500.000) TL. sigorta tazminatının olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket cevabında, davacılardan reşit olan çocukların tazminat talep edemeyeceklerini, kaza başına azami teminat olan (25.000.000) TL.nında kazada zarar gören 19 kişiye bölündüğünde davacı tarafa azami (1.315.780) TL. ödenebileceğini, davaya sebebiyet vermeyen davalının masraf, faiz ve vekalet ücreti ile sorumlu olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, zarar gören kişi adedine göre kaza başına olan güvence tutarına ulaşılmadığı gibi bilirkişi raporuna göre davacı tarafın uğradığı zararın kişi başına olan güvence tutarından fazla olduğu gerekçesiyle (2.500.000) TL.nın temerrüt tarihi 31.12.1986 tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirci sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve davalı şirketin 27.6.1988 tarihli yazısı uyarınca, kazada zarar görenlerden altı kişinin mirasçılarını davalıdan tazminat talebinde bulunduklarının anlaşılmasına, bu durumda talep olunan meblağın tamamının sigorta teminatı kapsamı içinde kalmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davacılar, murislerinin ölümü nedeniyle birlikte dava açarak (2.500.000) TL. taleple bulunduklarına göre davacılardan reşit olan çocuklar yönünden ne miktar tazminat istendiği davacı tarafa açıklattırılıp bu çocukların ölenin desteğinden yoksun kalıp kalmadıkları, kalmışlar ise ne miktar talep edebilecekleri belirlenerek sonucuna göre hüküm verilmesi gerekirken sadece ölenin eşi hakkında tazminat hesabı yapılmasına rağmen tüm davacılar yönünde davanın kabulüne karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no.lu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) no.lu bentte açıklanan nedenle hükmün, davalı yararına BOZULMASINA, (...) 21.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.