 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/2889
K: 1989/2929
T: 15.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Kemal Reisoğlu ile Alanya Deretürbeninas Köyü vs. arasındaki davadan dolayı Alanya Asliye 2. Hukuk Mahkemesince verilen 6.8.1988 gün ve 1266-114 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı fırın (gayrimenkul) sahibi olup işleticisi değildir. Bu durumu itibariyle tacir sıfatı yoktur. Davalılar ise, köy tüzel kişiliği ile köy muhtar ve ihtiyar heyeti üyeleri olup onlar da tacir değildir. Davanın konusu ise, köy tüzel kişiliğinin davacının fırınının ön kısmında yeni bir fırın inşaa ettirmek suretiyle davacı fırınının çarşı ile bağlantısının kesilmesi nedeniyle fırınının kiraya verilmesine engel olunacağından bahisle bunun bir haksız fiil olduğu, kiraya verememek suretiyle zarara uğradığı iddiasıyla davalının fırının yıktırılmasına, zarar olarak mahrum kaldığı 100.000 TL. kira parasının ve 1.000.000 lira manevi tazminatın tahsili isteminden ibarettir.
Görüldüğü üzere taraflar tacir olmadığı ibi dava da haksız fiile dayanarak açılmıştır.
Davacı 13.3.1987 tarihli dilekçesinde de (1 Nolu bendi) davasının haksız eyleme dayandığını belirtmiş ancak 3. sahifesinde eylemin bir haksız rekabet durumunu da meydana getirdiğini ek bir gerekçe olarak ileri sürmüştür.
Mahkemece de olayın haksız bir rekabet olduğu şekilde bir tavsif yoktur. Aksine haksız rekabetin söz konusu olmadığı açıkça belirtilmiştir.
Diğer yandan T. Ticaret Kanununun, 56-65 maddelerinde, haksız rekabeti düzenlemiş, ancak B.K.nun 48. maddesini kaldırmamıştır. Bu süretle tacirler arasındaki haksız rekabete T.T.K. hükümleri, tacir olmayanlar (iki berber gibi) arasındaki haksız rekabete ise B.K. 48. maddesi uygulanacaktır. Nitekim T.T. Kanununun tasarısında B.K. 48. maddesinin kaldırılması öngörüldüğü halde, komisyon "ticari sahadaki haksız rekabet için konulmuş bulunan haksız rekabet hükümleri iktisadi hayatın diğer sahalarında tatbik yeri bulamayacağından B.K.nun 48. maddesinin kaldırılması teklifinin uygun görmediğini" belirtmiş, ancak "B.K. 48. maddesindeki hükümle yeni T.T.K. arasındaki tatbik sahası farkını belirtmek üzere B.K. 48. maddesine bir fıkra eklenmesini uygun bulmuş" ve 6763 sayılı T.T.K. Meriyet ve Tatbik şekli hakkında Kanun 41/II-a maddesi ile B.K.nun 48. maddesine" ticari işlere ait olan haksız rekabet hakkında T.T.K. hükümleri mahfuzdur fıkrası eklenmiştir. Bu suretle ticari haksız rekabet ile ticari olmayan haksız rekabet birbirinden açık bir biçimde ayrılmış bulunmaktadır. (Bkz. Prof. Dr. Yaşar Karayalçın, Ticaret Hukuku, 1968, I giriş, Ticari İşletme, sh. 477, 450 ve devamı) Ticari haksız rekabetin tacirler arasında söz konusu olabileceği aşikardır. TTK.nun 4. maddesi de her iki taraf için ticari iş sayılan davaların ticari dava olabileceğini belirtmiştir.
Bu durum ve yukarıdaki açıklamalar karşısında, taraflar ve özellikle davalı taraf tacir olmadığından ve davada bir ticari rekabet söz konusu olmadığından dava ister gayri ticari haksız rekabet, veya ister iddia gibi haksız fiil olsun, her iki halde de dosyanın temyizen incelenmesi Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin görevine girdiğinden ve fakat adı geçen Daire daha önce görevsizlik kararı ile dosyayı 1. Hukuk Dairesine gönderdiğinden, Daireler arasındaki görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yüksek 1. Başkanlığa gönderilmesi gerekmiştir.
SONUÇ : Daireler arasındaki görev uyuşmazlığının giderilmesi için dosyanın Yargıtay Yüksek 1. Başkanlığına gönderilmesine, 15.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.