 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/2165
K: 1989/1680
T: 17.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü ile Devlet Yatırım bankası Genel Müdürlüğü arasında çıkan davadan dolayı Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 19.2.1988 gün ve 414-116 sayılı hükmü onayan dairenin 27.12.1988 gün ve 3993-7974 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, davalı bankaca çıkarılan tahvillerin vadesi dolup muaccel hale geldiği halde gerçekleşen faizlerin ödenmemesi nedeniyle davalı banka hakkında bu alacağın iskonto faiziyle birlikte tahsiline, yapılan takibe davalının faiz oranı yönünden haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itiraz konusu (377.939.301) liralık bölüme vaki itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne dair tesis edilen karar davacı yararına bozulması üzerine davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1 - Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen aşağıdaki bend dışında kalan diğer karar düzeltme itirazlarının reddi cihetine gidilmiştir.
2 - Ne var ki, davacı kurum davalı banka aleyhine dava konusu alacak için yaptığı icra takibindeki takip talepnamesinde, davalı bankadan (52.572.025.407) lira alacağın tahsilini talep etmişse de davalı tarafın itirazı üzerinde duran takibe vaki itirazın iptali için açtığı işbu davadaki dava dilekçesinin gerek gerekçe bölümünde, gerekse sonuç kısmında takip tarihinde davalıdan (42.218.403.516) lira üzerinden yürütülmesi gerektiği açıklanması gerekirken sadece itirazın iptaline karar verilmek suretiyle takibin (52.572.025.407) lira üzerinden yürütülmesine olanak verilecek şekilde karar tesisi doğru görülmediği gibi, davacı dava dilekçesindeki açıklamalarında davalıdan reeskont oranı üzerinden temerrüt faizi talep ettiğini açıklamış bulunmasına göre, yeniden mahkemece kurulan hükümde takip talebindeki daha yüksek oranı ihtiva eden iskonta faizinin tahsiline imkan verecek bir şekilde sadece itirazın iptaline karar verilmesi de isabetli değildi. Böyle bir durumda kurulacak hükümde takip talebindeki iskonto faiz haddinin kabul edilmeyerek, takib tarihinden itibaren alacağa reeskont haddi üzerinden temerrüt faizi yürütülmesi gerektiği açıkça belirtilmelidir.
O halde, mahkeme kararının bu iki yönden bozulması gerekirken, bu hususlar gözden kaçırılarak kararın onanması doğru görülmediğinden davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
3 - Karar yukarıda açıklanan nedenlerle bozulması icap ettiğine göre, Daire onama ilamındaki (2) numaralı bendinin de kaldırılmasına karar verilmesi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bendde gösterilen nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer itirazlarının reddine, (3) numaraları bendde gösterilen nedenle Daire ilamının (2) numaralı bendinin kaldırılmasına, yukarıda (2) numaralı bendde açıklanan nedenle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle kararın düzeltilerek onanmasına ilişkin Dairemizin 27.12.1988 gün ve 1988/3993-7974 sayılı kararın kaldırılarak hükmün BOZULMASINA, 17.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.