 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/1996
K: 1990/2694
T: 29.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 7. Ticaret Mahkemesince verilen 2.12.1988 tarihli ve 303-346 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmaş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; davalı şirketten gördükleri hizmetin bedellerini geç tahsil etmelerinden dolayı (871.470) TL. faiz alacakları doğduğunu, bu miktarın tahsili için yaptıkları icra takibine davalının itirazı sonucu takibin bildiren itirazın iptali ile davalının inkar tazminatına mahkum edilmesini dava etmiştir.
Davalı vekili; davacının icra takibini "Martı Gemi Acentalığı Limited Şirketi aleyhine başlatması üzerine yapılan itirazda bu şirketin gemisi olmadığı gibi borcu da bulunmadığının bildirilmesinden sonra davacının bu kez sadece ödeme emrindeki borçlu ismini tahrif ederek "Martı Denizcilik ve Ticaret A.Ş."e çevirmesinden sonra icra memurluğuna bu işlemin yasal olmadığını bildirmeleri üzerine icra memurluğunun takibin durmasına karar verdiği, ortada usulüne uygun bir takip bulunmadığı halde davacının itirazın iptali davası açamıyacağını, davanın husumetten reddi gerektiğini, diğer esasa ilişkin savunmalarını da bildirerek davanın reddine istemiştir.
Mahkemece; iddia ve savunmaya, her iki şirketin sicil memurluğu dosyaları ile ilgili icra dosyasına nazaran her iki şirketin ayrı ayrı hükmi şahsiyete sahip bulunmalarına, davalı adına gönderilen ödeme emrinin icra memurluğunca iptal edilmiş bulunduğu gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmiştir.
Kararı yasal süresinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Martı Denizcilik ve Ticaret A.Ş. davalı gösterilerek açılan dava dilekçesine itirazın iptali (ile birlikte tahsil talebi de bulunmaktadır. Davacının davalı aleyhine yapılmış geçerli bir icra takibi bulunmadığı kabul olduğuna göre, davaya tahsil davası olarak bakılmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken davanın husumet yönünden reddedilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 29.3.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.