 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1989/1839
K:1990/2222
T:16.03.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KOLLEKTİF ŞİRKET
- ALACAK DAVASI
- KAR PAYI
ÖZET: Davacının, Vergi Dairesine her yıl verdiği beyannamede şirketten payına düşen kar payını göstermiş olması bu payın şirketten tahsil edildiği anlamına gelmez. Davacı, kar payının almadığını iddia ettiğine ve ortaklığı ihtilaflı bulunmadığına göre davacının ispat edeceği bir husus mevcut değildir. Aksine, ödeme def'inde bulunan davalının ödemeyi kanıtlaması gerekir.
Taraflar arasındaki davadan dolayı (İpsala Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen 20.9.1988 tarih ve 302-212 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili; müvekkili ile kardeşi Mehmet ve oğlu Tarık'ın 1972 yılında davalı kollektif şirketi oluşturup Mehmet'i yönetici tayin ettiklerini, 13 yıldır faaliyette bulunan şirketin karından kendisine hiç bir ödeme yapılmadığını, Maliye'ye verilen beyannamelerde müvekkilinin imzası var ise de cahil olan müvekkilinin şirket yöneticisinin hazırladığı belgeleri incelemeden imzalayıp vermesinden ileri geldiğini, 1972 yılından beri Maliye'ye verilen tüm beyannameler, şirket defterleri ve şirketin iştigal mevzu olan akaryakıt ile ilgili alımları gösteren Mobil kayıtlarının getirtilip bilirkişilere incelettirilmesinden sonra müvekkiline isabet edecek kar paylarından fazlaya ilişkin haklar saklı tutulmak suretiyle şimdilik (2.500.000) TL.nın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; kollektif şirketlerde kar paylarının hesap yılı sonunda düzenlenen bilançonun öğrenilmesinden itibaren üç ayın geçmesiyle itiraz hakkını düşüreceğini, davacıya 13 yıldır düzenleyip imzalayarak Vergi Dairesine beyanda bulunduğunu, 1983 yılı şirket bilançosu ekli vergi beyanında davacının kar payı alacağının bulunmadığının yazılı olduğunu, 31.12.1983 tarihine kadar davacının hiç bir kar payı alacağının bulunmadığını, bu tarihten sonrası için alacağı tahakkuk ederse kendisine ödeneceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; iddia ve savunmaya, davacının 1984 yılı kar payının tahsili için açıp (350.315) TL. olarak kabul edilip temyizsiz kesinleşen dava dosyası ile bu alacağın tahsiline ilişkin icra dosyasına, tanık beyanları ve bilirkişi raporuna, davalı şirketin tasfiyesine dair dosyaya nazaran davacının davasını kanıtlayamaması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, yasal süresinde davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı 13 yıllık kar payını almadığından bahisle bu yıllara ait kar payının tahsilini istemiştir. Davacının Vergi Dairesine her yıl verdiği beyannamede şirketten payına düşen kar payını göstermiş olması bu payın şirketten tahsil edildiği anlamına gelemez. Davacı kar payını almadığını iddia ettiğine ve ortaklığı ihtilaflı bulunmadığına göre davacının ispat edeceği bir husus mevcut değildir. Aksine, ödeme def'inde bulunan davalının ödemeyi kanıtlaması gerekir. Yukarıda değinildiği gibi vergi beyannameleri ödemenin kanıtı olamaz. Bu durumda mahkemece davalının ödemeye ilişkin delilleri toplanarak sonucuna göre karar verilmek gerekirken yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 16.3.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.