 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/1342
K: 1989/3288
T: 30.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bursa Asliye . Hukuk Mahkemesince verilen 29.11.1988 tarih ve 779-884 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili 5.8.1988 tanzim tarihli 400.000.000 TL. bedelli, keşidecesi dava dışı bir şahıs olan hamiline yazılı çekteki ciro imzasının müvekkiline ait olmadığını ve sahte olduğunu, davalı son hamilin müvekkili hakkında bu çeke dayanarak takip yaptığını belirterek müvekkilinin belirtilen çekteki ciro imzası nedeniyle davalıya borçlu bulunmadığının tesbitine ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi ve yönetim kurulu başkanı ilk oturumda mahkemeye verdiği 8.9.1988 tarihli dilekçesin ile çekteki davacıya ait ciro imzasının asıl imzası ile farklılık gösterdiğini belirterek, masraf, vekalet ücreti ve inkar tazminatını hükmedilmeksizin davayı kabul ettiklerini bildirmiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan kanıtlara ve davalı temsilcisinin kabul beyanına nazaran davanın kabulüne, kabul edilen miktar üzerinden : 15 inkar tazminatının, (4.600.000) TL. ilam harcı ile (3.412.500) TL. vekalet ücretinin davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Menfi tesbit davası açan davacı, % 15 oranında tazminat da istemiştir. Dava İ.İ.K.nun 72. maddesine ilişin olup, borçlu lehine olarak hükme bağlanmıştır. İİK.nun 72. maddesinin 5. fıkrası hükmüne göre bu tazminata karar verilmek için takip yapan kişinin haksız ve kötü niyetli olduğunun tesbit edilmesi icabeder. Bu kötü niyetin davacı tarafça isbatı için delilleri olup olmadığı sorulmak, göstereceği deliller incelenerek değerlendirilmek ve sonucuna göre davalının kötü niyetli olup olmadığı belirlenerek tazminat yönünden bir karar vermek gerekirken, davalının kötü niyetli olup olmadığı tahkik edilmeden ve kararda da gerekçesi gösterilmeden tazminatın hüküm altına alınması doğru görülmediğinden hükmün % 15 tazminata hasren bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davalı vekilinin % 15 tazminata ilişkin temyiz itirazının kabulüyle hükmün bu yönden davalı yararına BOZULMASINA 30.5.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.