 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/1120
K: 1989/1284
T: 03.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : M. Sait G. vs. ile Güloğlu Baklavacılık ve Gıda San. Ltd. Şti. arasında çıkan davadan dolayı Ankara Asliye 1. Ticaret mahkemesince verilen (...) hükmü bozan dairenin 3.11.1988 gün ve 3292-6353 sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunmuş (...) olmakla (...) gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili müvekkillerinin Güllüoğlu markası ile baklava ve benzeri emtia imalatında bulunduklarını, davalı şirket sahiplerinin murisi Mehmet Güllüoğlu'nun markasını kullanması üzerine açtıkları dava sonunda, tecavüzün men'ine karar verildiğini, (Güllüoğlu) markalarının sicil kaydının terkinine, davalının vaki fiilinin haksız olduğunun tesbitiyle, haksız rekabetin men'ine, marka tescilinin iptaline, (Güloğlu) yazılı levhanın indirilmesine, sonraki yazıların silinmesine, kutu, kağıt vesair maddelerin toplatılmasına, 100.000'er manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkili şirketin önceki davada taraf olmadığını, iptali istenen tescilli markaların kanun himayesinde bulunduğunu, davacıların (Güllüoğlu) markasının tanınmış bir marka sayılamayacağını, kebap ve benzeri emtialar için bu markalar ilk defa müvekkilince tescil edildiğini, 6 aylık sürenin geçtiğini, (Güloğlu) ibaresinin şirketin ünvanı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne dair verilen kararın Dairemizce bozulması üzerine bu defa davacılar vekili süresinde karar düzeltme isteğinde bulunmuştur.
Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere ve dava dilekçesinde açıkça davalının kebap ve benzeri işler için tescil ettirdiği markayı baklava için de kullanıldığı belirtilmiş olmasına nazaran, davalının kebap ve benzerleri için markasını tescil ettirdiği kabul edilmiş olmasına, ancak konu itibariyle bu şekilde marka istimalini genişletmesini markayı aynen kullanmama niteliğinde görülmesi gerektiği ve bu nedenle de Markalar Kanununun 50/a maddesi gereğince terkini gerektiği ileri sürülmüşse de, marka kullanımının konusu itibariyle genişletilmesinin Markalar Kanununun 50/a maddesindeki aynen kullanma mecburiyeti kapsamına girmeyeceği ve olsa olsa haksız rekabet oluşturulabileceği, binnetice terkin sebebi sayılamayacağına göre davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK. nun 442. maddesi gereğince REDDİNE, (...) 3.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.