 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1989/1087
K: 1989/1056
T: 23.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Bursa 4. Asliye Hukuk Mahkemesi)nce verilen 22.12.1987 tarih ve 1259-830 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacılar vekili ile davalı Selahattin vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; bazı noksanlıkların ikmali için dosya mahalline gönderilmişti. Bu kere ikmalen gelmekle dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı kooperatife üye olmak amacıyla diğer davalı Selahattin'in kooperatif başkanı sıfatıyla imzaladığı makbuzlarla (500.000)'er TL. yatırdıklarını, ancak üyelik kayıtlarının yapılmadığını belirterek müvekkillerinin üyeliğe kabullerine veya bu mümkün olmazsa işlemiş faiziyle birlikte toplam (1.350.0007 TL.'nın faiziyle beraber tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece, feragat sebebiyle üyeliğe kabul talebinin reddine, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davacılar için ayrı ayrı 500.000'er TL.nın dava tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte davalılardan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı Selahattin vekili ile davacılar vekili temyiz etmişlerdir.
1 - Davacılar vekili, davalı Selahattin hakkındaki davayı 10.3.1987 tarihli oturumda atiye bıraktığını bildirmiş olmasına göre mahkemece adı geçen dava hakkında bu beyan doğrultusunda karar oluşturulması gerekirken davalı selahattin aleyhine tahsil kararı verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
2 - Karar, davacılar vekiline 19.1.1988 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacılar bu tarihten itibaren yasal 15 günlük temyiz süresi içinde temyiz isteminde bulunmamışlardır. Daha sonra davacılar vekili, temyiz isteminde bulunan davalı Selahattin'in temyiz dilekçesine verdiği 14.3.1988 tarihli cevap dilekçesinde her iki davalı aleyhine hükmün bozulmasını istemiştir. Her ne kadar bu dilekçe davalı Selahattin'in temyiz dilekçesinin tebliğinden itibaren HUMK.nun 433/2. maddesi uyarınca 10 günlük cevap süresi içinde verilmiş ise de, davada iki ayrı davalı olup bunlardan davalı kooperatif hükmü temyiz etmediğinden ve davacılar HUMK.nun 432. maddesi uyarınca zamanında temyiz isteminde bulunmadıklarından, diğer davalı Selahattin'in vaki temyizi üzerine cevap süresi içerisinde ancak bu davalıya muzaf olarak temyiz talebinde bulunabilirler. Diğer bir anlatımla, davacıların artık davalı kooperatife yönelik süresinde, yapılmış temyiz isteği bulunmadığından davacının davalı kooperatif ile ilgili temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
3 - Yukarıdaki (1) nolu bentdeki bozma nedenine göre davacılar vekilinin, davalı Selahattin'e yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentde yazılı nedenle kararın davalı Selahattin yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentde açıklanan nedenle davacılar vekilinin davalı kooperatife yönelik temyiz isteminin reddine, (3) nolu bentde yazılı nedenle davacılar vekilinin davalı Selahattin'e yönelik temyiz isteminin incelenmesine şimdilik yer olmadığına, bakiye 1000 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, ödediği temiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalı Selahattin'e iadesine, 23.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.