Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmar 2. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 17.10.1988 tarih ve 158-815 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi inide verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtla okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, müvekkiline nakliyat poliçesi ile sigortalı emtianın davalının acentesi olduğu firmaya ait araç ile İspanya'dan İzmir Gümrüğüne taşındığını ve bu taşıma sırasında emtiada 608.402 liralık zarar meydana geldiğini, bu miktarın sigortalıya ödendiğini belirterek, 608.402 liranın faiziyle davalıdan rücuan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesiyle, yetki itirazında bulunmuş, taşımayı konşimento münderecatına göre Alman firmasının yaptığını, aracın da bu firmaya ait olup müvekkilinin bu firmanın acentası olduğunu, ancak taşımayı yapan firmaya izafeten davalı gösterilebileceğini, oysa doğrudan doğruya dava edildiğini savunarak, husumet itirazında bulunmuş, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece toplanan delillere göre, davalının taşımayı yapan yabancı şirketin acentası olduğu ve davalıya karşı ancak taşımayı yapan yabancı şirkete izafeten dava açılabileceği, TTK.nun 119 ve 117/3. maddelerinin bunu gerektirdiği, oysa davalı hakkında doğrudan doğruya dava açıldığı, kendisine husumet düşmeyeceği sonucuna varılıp, daanın husumet yönünden oy çokluğu ile reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin tardirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 19.12.1989 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

Davacı sigorta şirketi, dava dilekçesinde, davalının acentası bulunduğu firmanın aracıyla taşınan eşyanın hasara uğramasından bahsetmiş ( bent 1 ), netice bölümünde alacağın davalı acentadan değil, taşıyıcıdan tahsilini istemiş ve davalı tarafın, doğrudan dorğuya acentanın şahsına açılmış bir dava varmışçasna, husumet itirazında bulunması üzerine, 8.4.1988 günlü dilekçesi ile açıklama getirere davalı şirketi acenta olarak hasım gösterdiğini belirtmiştir.

Bu durumda dairemiz uygulamaları gereği olarak da, husumetin esas taşıyıcıya yöneltilmiş ve davalını acenta sıfatı ile davalı olarak gösterilmiş olduğunun kabulü ile işin esasına girilmesi gerektiği gerekçesiyle hükmün bozulması gerekirken onanması şeklinde oluşan çoğunluk görüşüne karşıyım.

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972