Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/9717
K: 1990/1883
T: 08.03.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 3. Hukuk Mahkemesince verilen 21.6.1988 tarih ve 278-551 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili; davalı bankanın müşterisi dava dışı bir şirketin kredi borcunun teminatı olarak müvekkiline ait gayrimenkullerin davalı bankaya toplam 9.950.000 lira azami limitle ipotek edildiğini, daha sonra müvekkilinin ipoteklerin fek'i kayıt ve şartıyla bankaya 9.950.000 lira ödemede bulunduğunu, ancak davalının isteme rağmen ipotekleri fek'etmediğini ileri sürerek ipoteklerin fek'ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, ipoteğin asıl alacakla birlikte fer'ilerini de karşılamak üzere verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ipotek akit tablolarında ipoteğin ayrıca fer'ileri de karşılamak üzere verildiğinin yazılı olduğu, alacaklı bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile asıl alacak ve bunun fer'ilerini de takip konusu yapabileceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı dava dışı bir şirketin kredi borcu için kendi taşınmazlarını rehnetmiştir. M.K. 766. maddesi uyarınca ipotek, ancak muayyen bir alacak için miktarı Türk parasıyla gösterilmek suretiyle tesis olunabilir. İpotek veren kişinin sorumluluğu, ipotek sözleşmesinde belirtilen miktar ile sınırlıdır. Taraflar arasındaki akit tablolarına göre toplam 9.950.000 lira üst limit olup buna ek olarak ve limiti aşan faiz vs. masrafların da ayrıca alınacağı şartı geçersizdir. Binnetice tüm alacaklar dahil taşınmaz 9.950.000 lira ile sorumlu olup ipoteği verenin temerrüdü ve sonuçlarından taşınmazın sorumlu tutulması mümkün değildir.
Bu durumda; davacının, davalı bankaya 9.950.000 lira ödediği uyuşmazlık konusu olmadığına göre mahkemece, ipotteğin kaldırılmasını teminen davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün, temyiz eden davacı yararına (BOZULMASINA), 8.3.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini