 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/9631
K: 1989/78
T: 19.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : (Ş.C.) vs. ile (R.M.) arasında çıkan davadan dolayı Antalya Asliye 2. Hukuk Hakimliğince verilen 30.12.1987 gün ve 339-1014 sayılı hükmü onayan dairenin 3.10.1988 gün ve 1193-5499 sayılı ilamı aleyhinde davacılar vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzelme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla gereği konuşulup düşünüdü :
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi (E.C.)'ü borçlu, davalıyı lehdar gösteren 30.12.1982 vadeli 700 bin TL. bedelli bonodaki keşideci imzasının murislerine ait olmadığını, kaldı ki murislerinin davalıya borçlu bulunmadığını, böyle iken davalının davacılar aleyhine takibe geçtiğini belirterek sahte ve bedelsiz bononun iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, bonodaki imzanın davacıların muriine ait olduğu uzman bilirkişi raporuyla tesbit edildiğinden davanın reddine karar verilmiştir (18.12.1986-377/1061) Davacılar vekilinin temyizi üzerine Daire'mizin 21.4.1987-1462/2326 gün ve sayılı ilamı ile bu ilk hüküm bozulmuş, bononun bedelsizliğine ilişkin iddianın da tahkiki lüzumuna işaret edilmiştir. Uyulan bozma üzerine yeniden yapılan yargılama sonucunda da davacı tarafın yazılı delil ibraz edememesine, yemin de teklif eylememesine göre davanın tekrar reddine karar verilmiş, davacılar vekilinin temyizi üzerine Daire'mizin 3.10.1988-1193/5499 gün ve sayılı ilamı ile hüküm onanmıştır.
Davacıların diğer vekili bu defa karar düzeltme yoluna başvurmuştur.
1 - Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre davacılar vekilinin HUMK.'nun 440 ıncı maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen ve aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme isteklerinin reddi gerekir.
2 - Ancak, mahkemece uyulan ve davacılar yararına kazanılmış hak teşkil eden Dairemizin 21.4.1987-1462/2326 gün ve sayılı bozma ilamının 2 nci bendinde, davacıların menfi tesbit davası açtıkları ve fakat ihtiyati tedbir kararı alarak takibi durdurmadıkları, dolayısiyle alacağın geç tahsili gibi bir durumun bulunmadığı ifade edildikten sonra davalı alacaklı tehine % 15 tazminata (İİK 72/IV) karar verilemeyeceği-kabul şekli bakımından- belirtilmiş olduğu halde uyulan bozmadan sonra verilen 30.12.1987-339/1014 gün ve sayılı hükümde tekrar davalı alacaklı yararına % 15 (105 bin TL.) tazminata karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve kararın bu yönden bozulması gerekmiş ise de her nasılsa kararın onandığı anlaşıldığından davacı vekilinin karar düzeltme talebinin bu yönden kabulü cihetine gidilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 inci bentte açıklanan sebeplerden dolayı davacılar vekilinin sair karar düzeltme isteklerinin HUMK.'nun 442 nci maddesi gereğince reddine 2 nci bentte açıklanan sebeplerden dolayı davacılar vekilinin karar düzeltme isteğinin kabulü ile Dairemizin 3.10.1988 - 1193/5499 gün ve sayılı onama kararının bu yöne ilişkin bölümünün kaldırılmasına ve hükmün davacılar yararına bu yönden BOZULMASINA, 19.1.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.