 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E:1988/9611
K:1989/2486
T:24.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- ARSA VE YAPI KOOPERATİFİ
- GENEL KURUL KARARLARININ TESÇİLİ
- TİCARET SİCİL MEMURUNUN YETKİSİ
ÖZET : Ticaret Sicil Memurlarının yasal koşulların var olup olmadığını tescil sırasında inceleme yetkileri,buyurucu(emredici)hükümlere aykırılık olup olmadığı hususu ile sınırlıdır. İlgilikişilercebiriptal davası açılmamış bulunmasına göre, Ticaret Sicil Memuru tarafından genel kurulkararınıntesciliisteğinin reddedilmesi doğru değildir.
(6762 s. TTK. m. 34)
(Ticaret Sicili Niz. - 4/8604 s. (2.2.1957 Ta.) m. 28)
Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Ankara ikinci Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 22.9.1988 tarih ve 1090 - 1325 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, 17.4.1988 tarihinde yapılması gereken olağan genel kurul toplantısının çoğunluk sağlanamadığından1.5.1988 tarihinde yapıldığını, genel kurul toplantısı için gerekli çağrı ve ilanların ve yasal işlemlerin yapıldığını, ancak davalı Ticaret Sicil Memurluğunun13.7.1988 tarihli kararı ile bu genel kurulda alınan kararların tescili taleplerinin anasözleşme hükmüne göre toplantı gününden en az 15 gün ve en çok bir ay içerisinde ilanların yapılması gerektiği halde bu hükme aykırı olarak ilan yapıldığı gerekçesiyle tescil taleplerinin reddine karar verildiğini, bu kararın yasal olmadığını iddia ederek davalı memurluğun belirtilen kararının iptalini talep etmiştir.
Mahkemece, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu, toplanan kanıtlara ve bilirkişi raporuna nazaran davalı memurluğun red.kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Ticaret Sicil Memurları, TTK.nun 34.; Nizamnamesinin 28. maddesi hükmünce kanuni şartların mevcut olup olmadığını tescil sırasında incelemekle mükellef iseler de, memurların bu yetkisi, emredici hükümlere aykırılık olup olmadığı hususuyla sınırlı bulunmaktadır. Bunun dışında iptal davasına konu teşkil edecek aykırılıklar bakımından sicil memurlarının resen hareketle tescilden imtina etmeleri bahse konu değildir. İlgili şahıslarca bir iptal davası açılmadığına göre, Ticaret Sicil Memuru tarafından genel kurul kararının tescili talebinin reddedilmesi doğru bulunmadığından davanın kabulü gerekirken reddine karar verilmesi isabetli olmadığından kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
Sonuç : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyizedene iadesine, 24.4.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.