 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/936
K: 1988/5355
T: 29.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Hatay Asliye 2. Hukuk Hakimliği)nce verilen 9.9.1987 tarih ve 300-747 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, tarafların ortaklık ilişkileri nedeniyle, müvekkilinin alacağına karşılık 2.000.000 ve 600.000 TL.'lık iki adet senet düzenlendiğini, ancak bir işlem sırasında davalının bu senetleri müvekkilinden rızası hilafına alıp kaçtığını ileri sürerek, senetlerin aynen istirdadını ve 2.600.000 TL.'nın % 30 faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taraflar arasındaki protokol uyarınca davacının da borçlusu olduğu senetlerin müvekkilince ödenmesinin teminatı olarak 2.000.000 TL.'lık bononun düzenlendiğini, borcun ödenmesi üzerine davacının rızası ile bonoyu geri verdiğini, diğer 600.00 TL.'lık bononun da bedeli ödenerek geri alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 2.000.000 TL.'lık bononun düzenlendiğini, borcun ödenmesi üzerine davacının rızası ile bonoyu geri verdiğini, diğer 600.000 TL.'lık bononun da bedeli ödenerek geri alındığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, 2.000.000 TL.'lık bononun protokol uyarınca teminat olarak verildiği ve belirlenen borcun ödenmesi üzerine geçersiz kaldığı, davalının 600.000 TL.'lık bononun bedelini ödediğini ispatlayamadığı, yemin teklif etme hakkını da kullanmadığı gerekçesiyle 600.000 TL.'nın dava tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, 2.000.000 TL. ile ilgili isteğin reddine karar verilmiştir. Kararı, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalının temyizine gelince; mahkeme, 600.000 TL.'lık bono yönünden davalının bedelini ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davayı kabul etmiştir. Oysa senet davalı tarafından ibraz edilmiştir. Senedin, davalının elinde olması, bedelinin ödenerek geri alındığına karinedir. Bunun aksini, yani bedeli ödenmeden elinden çıktığını davacı ispatlamalıdır. Davacının dayandığı Hatay Ağır Ceza Mahkemesi'nin 1986/45 esas sayılı dosyasındaki dava sonucunda, senet yırtmak suçundan sanık Veysel (davamızın Davalısı) beraat etmiştir. Söz konusu ceza mahkemesi kararında senet karşılıklarının ödendiği, bu nedenle müşteki (davamızın davacısı) tarafından verilen senetlerin sanık tarafından iptal edildiği ve kasten senet yırtmak suçunun unsurları oluşmadığı, şeklinde maddi vakıa tesbit edilmiştir. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına göre, ceza hakiminin maddi vakıayı tesbit eden beraat kararı hukuk hakimini bağlar (BK. 53.)
Bu durumda davalının 600.000 TL.'lık bononun bedelini ödeyerek geri aldığının kabulü ile buna ilişkin davanın da reddi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte yazılı nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine,1000 lira temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına,29.9.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.