 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/9315
K: 1989/2026
T: 31.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Erdoğan Üçbaşaran ile Aymar Yağ Sanayi A.Ş. arasından çıkan davadan İstanbul Asliye 5. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 9.5.1985 gün ve 7315-6357 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dasyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkili adına tescilli (TERE) markası ile iltibas yaratan (TERE) markasını kullanarak imalatta bulunan davalının tecavüzünün meni ile markasının iptaline dair mahkeme kararının kesinleştiğini, ancak davalının, davanın devamı sırasında bu marka adı altında imalat ve satışını sürdürdüğünü, yanıltıcı beyanlarda bulunduğunu, bu durumun müvekkilinin satışlarını azalttığını ve zararına sebebiyet verdiğini ileri sürerek davalının haksız rekabeti neticesinde elde ettiği menfaat karşılığı 1984 yılı bilançısundaki net karı esas alınarak şimdilik (200.000.000) TL.'nin davalıdan tahsilini istemiş davanın (109.294.414) TL.'lik kısmının kalüne fazla istemin reddine ilişkin karar Dairemizin 3.11.1989 gün ve 7315/6357 sayılı karar bozulmuştur.
Davacı vekili süresinde karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1 - Yargıtay ilamında belirtilen gerektirici sebeplere göre davacı vekilinin aşağıdaki dışında kalan sair karar düzeltme nedenlerinin reddi gerekir.
2 - Davacı, davalının haksız rekabeti nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek davalı tüm karının tahsilini istemiş bulunmaktadır. TTK.nun 58/1-son cümlesine göre, "Davacı leb (d) bendi hükmünce tazminat olarak hakim, haksız rekabet neticesinde davalının elde etmesi mümkün görülen menfaatin karşılığına dahi hükmedebilir". Bu hükümden amaç, davalının haksız döneminde sattığı tüm mallardan elde ettiği karın tamamına hükmetmek değildir.
Davalı elde ettiği bu karı, tecevüz edilen marka ile beraber ayrıcı bu iş için koyduğu sermaye tutarı, yaptığı reklamlar, ticaret hayatındaki tecrübe ve becerisi vs. sonucu elde etmiş ortaya çıkması nedeniyle bu unsurlardan davacının sadece markasına tecavüz nedeniyle (davalı sermaye tutarı, reklamlar ve ticari tecrübe ve becerisi vs. unsurları hariç) oluşan karın davacı tarafça istenmesi olanaklıdır. Öte yandan davacı 7.1.1981 tarihinde ihtar çekerek haksız rekabete son vermesini istemiş ve bu davada da, haksız rekabet süresince tazminat istemiş olmakla, davalının tazminat istemi başlangıcının 7.1.1981 olarak kabulü gerekmektedir.
O halde, mahkemece, davalının 7.1.1981 tarihinden itibaren haksız rekabet nedeniyle sadece davacının markasına tecavüz suretiyle elde ettiği karın tutarının bilirkişiler aracılığıyla saptanması ve ayrıca davacının fabrikasının kapasitesi, fiili üretimi maddi olanakları ve piyasa durumu itibariyle ne kadar yağ üretebileceği gözönüne alınarak hasıl olacak sonuç çevresinde bir karar verilmesi gerektiğinin gözden uzak tutulması doğru görülmemiş ve davacı vekilinin karar düzeltme nedenlerinin kabulüyle yerel mahkeme kararının değişik gerekçeyle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle sair karar düzeltme nedenlerinin reddine, ikinci bentte yazılı nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 3.11.1988 gün ve 7315-6357 sayılı bozma kararının ikinci bendinin kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının ikinci bentte açıklanan nedenlerle değişik gerekçeyle BOZULMASINA, 31.03.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.