 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/9182
K: 1988/7852
T: 23.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Osman vs. ile....Mak.San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında çıkan davadan dolayı, (Ankara 2. Asliye ticaret mahkemesi)nce verilen 14.12.1987 gün ve 675-1517 sayılı hükmü onayan dairenin 3.10.1988 gün ve 1085-5467 sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, davalı şirketin en büyük pay sahibi ve yöneticisi Sedat'ın şirketi kendi yararları doğrultusunda yönettiğini, müvekkillerinin söz sahibi edilmediğini, genel kurulun toplanmadığını, rekabet yasağına aykırı davranıldığını, tarafların bir araya gelemeyecek derecede dargın ve kırgın olduğunu ileri sürerek şirketin aktif ve pasifiyle tesbitine, müvekkillerinin sermaye ve kar paylarının şirket esas sermayesinin itibari miktarı geçen mallardan ödenmesi veya diğer ortaklar tarafından devralınması suretiyle müvekkillerinin şirketten çıkarılmalarına, aksi takdirde davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemiş ve davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin karar Dairemizce onanmıştır.
Davalı vekili süresinde karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1 - Yukarıda da açıklandığı üzere davacılar, davalı şirketten çıkarılmalarına izin verilmesini veya davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar verilmesini istemişlerdir. Tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporu kapsamı ve toplanan delillere göre, davalı limited şirket ortağı ve müdürü olan Sedat'ın eylemleri nedeniyle, davalı şirketin bundan sonraki ekonomik yaşamında tam bir anlaşma içerisinde isabetli kararlar alarak çekişmesiz bir biçimde devamının olanaksız olduğu ve davacıların, davalı şirkette ortak olarak kalmalarının imkansız bulunduğu ve şirketten çıkarılmalarına karar verilmesini talep etmelerine ve davacılardan ayrı olarak davalı limited şirketin geriye iki ortağının daha kalmasına ve davacıların şirketten ayrılmalarının tarafların yararına uygun bulunmasına nazaran, davacıların, davalı şirketten çıkmalarına izin verilmesine karar vermek gerekirken davalı şirketin fesih ve tasfiyesine karar tesisi doğru görülmemiştir.
2 - Davacıların, davalı limited şirketteki paylarının tesbiti için mahkemece muhtelif bilirkişi raporları alınmıştır. Bu raporların birbirine aykırı olduğu gözlenmiş ve taraflar da bu raporlara itiraz etmişlerdir. Bu itibarla mahkemece alınan ve birbirine aykırı olan bu raporların telifi amacıyla yeniden oluşturulacak uzman bilirkişi kurulundan 3. bir rapor alınmasına ve bu raporda önceki iki raporun gözönüne alınmasına ve hasıl olacak sonuç çevresinde bir karar vermek gerektiğinin düşünülmemesi de doğru değildir.
3 - Davacılar, davalı şirketten çıkarılmalarına ve şirket mevcudunun tesbitiyle kendilerine ait payın davalı şirketten tahsilini istemiş olmalarına ve böyle bir dava da açmak olanağı bulunmasına göre, davanın nisbi harca tabi olduğu gözönüne alınarak, gerekli harcın tamamlanmasından sonra davaya devam etmek gerekirken, bu yönün de ihmal edilmesi isabetsiz görülmüş ve davalı vekilinin karar düzeltme itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı şirket vekilinin karar düzeltme itirazının kabulüyle Dairemizin 3.10.1988 gün ve 1085/5467 sayılı onama kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme kararının belirtilen nedenlerle ödediği temyiz peşin ve temyiz ilam harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, BOZULMASINA, 23.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.