 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/868
K: 1988/5292
T: 26.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 5. Hukuk Hakimliğince verilen 14.5.1987 tarih ve 342-384 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkili gibi kuyumculuk yapan davalının hırsızlık olduğunu bilerek, çalıntı gümüşleri"bir yakınına ait gümüşler" diyerek müvekkilinin satın almasını temin ettiğini, bilahere hırsızlık olduğunun anlaşıldığını, gümüşlere karakolca el konulduğunu, ceza davasında davalının hırsızlık malın satışına bilerek tavassut etmekten mahkum olduğu ileri sürerek, (567.240) TL. maddi zararı ile mesleki saygınlığının sarsılması nedeniyle (250.000) TL. manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında gümüşlerin (198.000) TL.'na satın alındığını, davacının kendi hatası olduğunu ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia ve savunma doğrultusunda toplanan taraf delillerine, ceza dosyasına, bilirkişi incelemesine göre davalının tavassutu ile davacının uğradığı (539.450) TL. maddi zararının davacı hakkında söylenen sözler kişilik hakkına tecavüz nedeniyle 75.000 TL. manevi tazminatın davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir.
Hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bent dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davacının satın aldığı hırsızlık malı nedeniyle elinden çıkan para onun zararını oluşturur ve bu meblağın kural olarak davacının elinden çıktığı tarihten itibaren faize hükmetmek gerekir. Ancak davacı daha sonraki bir tarih olan tutanak tarihini esas aldığına göre mahkemece davacının hırsızlık malı için ödediği paranın malın gerçek değerinin de tahsiline ve buna dava tarihinden itibaren faiz uygulanması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : yukarıda 2 numaralı bentte gösterilen nedenlerle hükmün temyiz eden taraflar yararına BOZULMASINA, 26.9.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.