Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/8642
K: 1989/6106
T: 09.11.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Mersin Asliye Ticaret Mahkemesince verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin abonesi olan davalının işyerinde kullandığı ceryan bedelini ödemediğini; cereyan bedeli, gecikme zammı, temerrüt faizi ve depozito bedelinden oluşan 1.325.500 TL. alacağın cereyan bedeline takipten sonrası için yürütülecek gecikme zammı ve temerrüt faiziyle birlikte tahsili için icra takibi yapıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve % 15 inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında, müvekkilinin tükettiği cereyanın bedelini muntazaman ödediğini, böyle bir borcu olmadığını savunmuştur.
Mahkemece 223.661 TL. cereyan bedeli, 580.925 TL. gecikme zammı ve 220.393 TL. temerrüt faizi olmak üzere davacının toplam 1.024.979 TL alacak üzerinden takip yapmakta haklı olduğu gerekçesiyle itirazın bu meblağ için iptaline, takibin 1.024.979 TL. alacak üzerinden ve takip talepnamesindeki fer'i taleplerle birlikte devamına, mezkur meblağın % 15'i nispetinde inkar tazminatının tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1 - (....)
2 - Taraflar arasındaki sözleşme ilişkisini düzenleyen Şartname'nin V-a maddesine göre "müşteriler Müessese'nin sunacağı aylık faturaların tutarlarını sunuluşunu kovalayan onbeş gün içinde tamamen ödemedikleri takdirde, fatura bedelinin ödenmemiş kısmı üzerinden ilk onbeş gün için % 20, takip eden her otuz gün için ilaveten % 4 gecikme zammı alınacaktır".
Burada sözü geçen (gecikme zammı) nın hukuken nitelendirilmesi uyuşmazlığın çözümünde önem taşımaktadır. Zira B.K.nun 18. maddesinde öngörülen yorum kuralına göre sözleşme hükümlerinin değerlendirilmesinde tarafların gerek bilerek gerek gerçek amaçlarını gizlemek için kullandıkları deyim ve isimlere bakılmayarak onların gerçek ve ortak amaçlarını aramak lazımdır.
B.K.nun 101/F.ll madesi hükmüne göre borcun ifa edileceği gün belirli bir vade tarihi gösterilerek veya muayyen bir sürenin bitişi olarak taraflarca kararlaştırılmışsa, ayrıca ihtara gerek olmadan salt o günün bitimiyle borçlu temerrüde düşer. Olayımızda da taraflar faturanın müşteriye varmasını kovalayan onbeş günlük olağan ödeme süresi zarafında fatura bedelinin ödenmemesi halinde müşterinin (yani fatura borçlusunun)bu sürenin bitiminden itibaren fatura tutarının belirli bir nispetini gecikme süresiyle orantılı olarak ödemesini şart koşmuşlardır. İşte şartnamede (gecikme zammı) olarak adlandırılan bu fer'i alacağın B.K.nun 18. maddesi hükmü ışığında yapılacak değerlendirmesi bunun hukuki nitelikçe BK.nun 103. v.d.maddeleri anlamında gecikme faizi (temerrüt faizi) olduğunu ortaya koyar.
3095 sayılı Kanun'un 2/f.l maddesi hükmünün karşıt kavramından açıkça anlaşıldığı üzere taraflar temerrüt faizi oranını sözleşmede kararlaştırmışlarsa bu orana itibar edilmelidir. Bu durum karşısında mahkemece fatura bedeli 223.661.96 TL. üzerinden gecikme süresinin ilk onbeş günü için % 20, sonraki her otuz günü için % 4 nispetinde temerrüt faizi hesaplanarak davacının takip tarihindeki alacağı saptanmak, bu alacağın aslı olan 223.661.96 TL. üzerinden takip tarihinden itibaren geçecek her otuz gün için % 4 nispetinde temerrüt faizi yürütülebileceği karar yerinde belirtilmek ve bu esaslar dairesinde itirazın iptaline karar verilmek icap ederken fatura bedeli üzerinden aynı gecikme süresi için hem Şartname'de belirlenen oranda hem de reeskont oranına göre mükerrer temerrüt faizi yürütülerek saptanan meblağ hakkında davanın kabulü cihetine gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3 - Öte yandan Şartname'nin yukarıda anılan V-a maddesine göre ilk onbeş günlük gecikme süresini izleyen her otuz gün için % 4 nispetinde faiz hesaplanması lazım gelirken, gecikilen her on beş gün için % 4 faiz yürütülmek suretiyle hesaplamaya dayalı bilirkişi raporuna göre hüküm tesisi keza isabetsiz bulunmuştur.
 
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2 ve 3 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, 9.11.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini