 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/835
K: 1988/5096
T: 19.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Kütahya Asliye 1. Hukuk Hakimliğince verilen 1.10.1987 tarih ve 596-716 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılar tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili davacının oğlu ve miras bırakanına ait kamyon ile davalılardan (E.)'in kanın kamyonunda hasar meydana geldiğini ileri sürerek fazlaya dair talep hakkı saklı kalmak kaydı ile şimdilik (700.000) TL. tazminatın dava tarihiden itibaren yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalı (E.) ve (Y.) vekili olayda davalıların kusuru bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece davalı şoför (E.)'in olayda 5/8 kusurlu olduğunun ceza mahkemesi ilamıyle sabuta erdiği görüşüyle (437.500) TL. tazminatın yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar vermiştir.
Hüküm davalı (E.) ve (Y.) vekilince temyiz edilmiştir.
Hukuk mahkemesi, haksız fiil nedeniyle açılan tazminat davasında failin kusur derecesini bilirkişiler marifetiyle tespit edebileceği gibi fail hakkında aynı eylem nedeniyle açılmış bulunan ceza davasında hükmen saptanacak kusur nispetine de itibar edebilir. Ancak bu takdirde hukuk mahkemesinin bekletici sorun yaptığı ceza davasının kesin hükümle sonuçlanmasına kadar yargılamayı ertelemesi gerekir (Prof. Baki KURU/Hukuk Muhakemeleri Usulü, C.III,Sh:2374).
Temyiz konusu olayda davalı şoför (E.) hakkında açılan kamu davası sonucunda verilen ve adı geçenin TCK.'nun 455/f.I. maddesi uyarınca mahkumiyetine ilişkin olan hüküm davalı (E.)'in 5/8 nispetinde kusurlu olduğunu belirtmekte ise de, bu ceza ilamının kesinleşmesi beklenmeden mezkur kusur nispetine göre tazminat hükmü kurulmuş, ancak ceza ilamı Yargıtay'ca kusur nispetinin doğru saptanmadığı gerekçesiyle bozulmuştur. Bu durumda mahkemece yapılacak iş bekletici mesele yapılan ceza davasının neticesinde verilecek hükmün kesinleşmesini beklemek ve kesin hükümde saptanan kusur derecesine göre bir hüküm kurmaktan ibarettir. Mahkemece bu hususa riayet edilmemiş olması usule aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itarazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalı (E.) ve (Y.) yararına BOZULMASINA, 19.9.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.