 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/8197
K: 1989/5884
T: 02.11.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 3. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 4.7.1988 tarih ve 805-473 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili taraflar arasında akdolunun 6.7.1984 tarihli sözleşme uyarınca davalıya elektrik kullandırıldığını, davalının fatura bedellerini ödeyemediğini ileri sürerek 18.8.1987 tarihi itibariyle tahakkuk eden (1.154.919,- TL) alacağın fatura tebliğini izleyen ilk (30) günlük ödeme süresinin bitiminden itibaren ilk (30) gün için % 20 ve bunu kovalayan beher (30) günlük süreler için % 4 nispetinde gecikme zammı ve yasal temerrüt faiziyle birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı cevap vermemiş ve duruşmaya gelmemiştir.
Mahkemece bilirkişi incelemesiyle belirlenen (954.776.- TL) alacağın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte tahsiline, fazlaya dair talebin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Taraflar arasındaki 6.7.1984 tarihli sözleşmenin 6. maddesine göre bu sözleşmenin ayrılmaz parçası değerinde olup YTSD-1-5/1 sayılı şartnamenin 8/5 maddesi uyarınca, faturanın davalı aboneye tevdiini izleyen 30 günlük normal ödeme süresinde ödenmeyen fatura bedeli için mezkur sürenin bitiminden itibaren ilk 30 gün için % 20 ve sonraki her 30 gün için de % 4 gecikme zammı ödeneceği öngörülmüştür.
B.K.nun 18. maddesi hükmü gereği sözleşmenin yorumlanmasında tarafların kullandıkları sözlerden ziyade onların gerçek ve ortak maksatlarına itibar edilmelidir. Taraflar arasında sözleşme değerinde olan şartname'nin mezkür maddesi bu esas dairesinde yorumlandığında, sözleşenlerin "gecikme zammı" adı altında öngördükleri ve oranını belirledikleri fer'i alacağın hukuki nitelikçe sözleşme bir temerrüt faizi olduğunun kabulü gerekir. Zira fatura bedeli borcun vadesi taraflarca sözleşmede açık ve kesin olarak belirlenmiş olup faturanın tevdiini izleyen 30. günün hitamında davalı B.K.nun 101/f.II maddesine göre ihtara gerek kalmadan temerrüde düşecektir.
Bu durumda mahkemece elektrik tüketim bedeline sözleşme uyarınca ilk ay için % 20, sonraki aylar için % 4 nispeti uygulanarak bulunan temerrüt faizi tutarı üzerinden itirazın iptaline karar verilmesi isabetli olup, davacının aynı alacak için (akdi temerrüt faizinden başka) bir de yasal faiz yürütülmesi lazım geldiğine ilişkin temyiz itirazı haklı görülmemiştir.
Dava ve takip konusu alacak, davacının ibraz ettiği hesap müfredat tablosuna ve bilirkişi raporuna göre tümüyle gecikme zammından yani hukuki nitelikçe temerrüt faizinden ibaret olup, B.K.nun 104/f.III maddesinin emredici hükmü uyarınca bu alacağa takip tarihinden sonrası için de temerrüt faizi yürütülmesi isabetsiz ise de davalı taraf hükmü temyiz etmediğinden bu husus bozma sebebi yapılmamıştır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, 2.11.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.