 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/8130
K: 1988/6905
T: 21.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Merzifon Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 8.7.1988 gün ve 51-237 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki dava vekili tarafından istenilmekle dava HUMK.nun 3494 sayılı kanunla değişik 438/1. maddesi gereğince miktar veya değer sözkonusu olmaksızın duruşmalı olarak incelenmesi gereken dava ve işlerin dışında bulunduğundan duruşma isteğinin reddiyle tetkikatı evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı şirketin konkordatosunun mahkemece tasdik edildiğini ve müvekkilinin bu karara karşı temyiz yoluna girmediğini konkordatonun müvekkili yönünden kesinleştiğini alacağın 1/3 ünün 1988/yılı Ocak ayında ödenmesi gerekirken ödenmediğini belirterek konkordatonun müvekkili yönünden feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkemece onaylanan konkordatonun bir kısım alacaklılarca temyiz edildiğini kararın Yargıtayca bozulduğunu henüz kararın kesinleşmemiş olduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve ilgili belgelere göre konkordatonun onaylanmasına ilişkin kararın davacı yönünden kesinleştiği anlaşıldığından İcra İflas Yasası 307. maddesi uyarınca konkordatonun davacı şirket yönünden feshine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerek konkordato şartlarına gerekse mahkemede konkordatoya tasdik kararında ödemelerin tasdik kararının kesinleşmesinden sonraki Ocak ayından sonra başlıyacağı şart edilmiş olmasına ve bu kesinleşmeden bir itiraz mevcut olduğu takdirde kararı her iki taraf içinde kesinleşmesi anlamının çıkarılması gerektiği, esasen şartları kabul edilen borçlunun tasdik kararını temyiz etmesinin söz konusu olmamasına ve bu durumda davalının henüz başlamamış olan taahhüdünün ihlalinden söz edilemeyeceğine göre davanın bu nedenlerle reddi gerekirken konkordatonun davalı Şerik bakımından kesinleştiğinden bahisle davanın kabulü bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 21.11.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.