 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/748
K: 1988/5243
T: 26.09.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Edremit Asliye Hukuk Hakimliğince verilen 10.9.1987 tarih ve 365-270 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okunup gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili müvekkilinin davalı şirketin B grubu nama yazılı hisse senedi sahibi olduğunu, anasözleşmenin 10 uncu maddesi uyarınca A,B ve C grubundan oluşan hissesi ile yönetim kurulunun oluşacağının belirlendiğini, 19.7.1985 tarihli genel kurulda, anasözleşmenin bu maddesinin B grubu hissedarların itirazına rağmen ve muktesap hakları ihlal edilerek değiştirildiğini, B grubu müktesap hak sahibi hissedarların bunu onaylamamalarına rağmen bu değişikliğin tescil ve ilan edildiğini aynı genel kurulda yapılan değişikliğe dayanılarak seçilen yönetim kurulunun oluşma şeklinin bi nedenle geçersiz olduğunu, bu yönde alınan genel kurul kararlarının iyiniyet kurallarına da aykırı bulunduğunu iddia ederek, 19.7.1985 tarihli genel kurul kararının ana sözleşmenin 10 uncu maddesinin değiştirilmesine dair kararın iptaline bu değişikliğe göre yapılan yönetim kurulu seçiminin iptaline ve bu seçimde işbaşına gelen yönetim kurulunun almış olduğu kararların kenlemvekün savılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili iddianın yersiz olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya tanıklar beyanlarına ve toplanan kanıtlara nazaran davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Şirket anasözleşmesinde önceleri payların tefriki ve yönetim kuruluna üç ayrı gruptan birer kişinin seçilmesi hükmü mevcut olmadığı halde 31.3.1982 tarihli genel kurulda anasözleşme değişikliği yapılarak yönetim kurulunun A.B.C gruplarından seçilecek birer kişiyle teşekkül etmesi kabul edilmiştir. İptali istenen 19.7.1985 günlü genel kurulda ise elverişli bir nisapla anasözleşme ilk düzenlendiği duruma getirilmiştir. Son genel kurula davacı katılmış ve karşı düşüncede olduğunu belirtmiş ise de, genel kurul tutanağının altına karara muhalif kaldığını yazdırmamış ve muhalefet şerhini imza etmemiş olduğundan TTK.'nun 381/1 inci maddesi hükmünce iptal davası açmaya yetkisi bulunmadığı gibi, esasen TTK.'nun 385 inci maddesine göre yönetim kurulunun teşekkülüne ilişkin seçim tarzı müktesap hak niteliğinde bulunmadığından ve şirkette D Grubunu davacı ile eşi ve çocuğu teşkil etmekte olup, davacı yönetim kurulundan istifa etmiş, eşi bu görevi kabul etmemiş ve çocuğu da toplantı tarihinde rüştünü iktisap etmemiş bulunduğundan davacının iyiniyetle bağdaşmayan davasının reddi gerekirken kabulü doğru bulunmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA,(...) 26.9.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.