 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/7401
K: 1989/33
T: 17.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Hopa Asliye Hukuk Hakimliği'nce verilen 19.7.1988 tarih ve 6-84 sayılı hükmün duruşmalı olara temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan 4.1.1988 tarihli taşıma sözleşmesi ile müvekkilinin (6000) ton gübrenin ton başına (14.500) TL'dan taşınmasını üstlendiğini, gemiyle gelen gübrelerden ilk parti (725) ton gübrenin tahliye edilerek depoya konduğunu, bunun bir kısmının da nakledildiğini, müvekkilinin sözleşme hükümlerine uygun olarak taahhüdünü yerine getirmekte iken davalının nakliye işini başka bir firmaya daha ucuz fiyatla vererek 14.1.1988 tarihi ihtarnameyle taraflar arasındaki sözleşmeyi tek taraflı ve haklı bir neden yokken feshettiğini, bu nedenle müvekkilinin kardan mahkum kaldığını iddia ederek (13.800.000,- TL)'nın yasak faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı firmanın üstlendiği taşıma taahhüdünü yerine getiremeyeceğinin anlaşıldığını, 12.1.1988 tarihine kadar 1764 ton gübre geldiği halde, davacının bu miktarı tahliye edemediği gibi taşıyamadığını, tutulan depoya nakil işinin müvekkilince başkalarına yaptırıldığını, davacının gemiden tahliye edilen maldan ancak (71.000) kg mal nakledebildiğini, bu durumda davacının aciz içinde bulunduğunun anlaşılması üzerine, davacı yetkilisinin rızası ile akdin feshedildiğini, davacı firmanın nakliye işini yapacak kapasitede olmadığını, davacının herhangi bir zararı olmadığı gibi, olsa dahi 1764 ton mal için kar kaybı istenebeliceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, idida ve savunmaya, bilirkişi raporuna ve toplanan kanıtlara nazaran davalının taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız feshettiği gerekçesiyle (10.828.500.- TL) tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlite davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalının, davacıya çektiği fesih ihbarnamesinde davacının işi yapamayacağının anlaşıldığı iddiası mevcut bulunduğuna ve bu iddia BK.nun 107/1. maddesine giren bir idia olduğundan bu savunmanın isbatı halinde BK.nun 106. maddesi gereğince ayrıca mehil verilmesine gerek bulunmadığı cihetle davalının BK'nun 107/1. maddesine giren savnumasını isbat edici delillerinin toplanması ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinden durulmadan ve davacının temerrüde düşürülmediğinden bahisle karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
3 - Davalı taraf bilirkişi raporuna itiraz etmiş olmakla bu itirazları cevaplandıracak şekilde bilirkişiden ek rapor alınmadan sonuca varılması da diğer bir bozma sebebidir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentde açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) ve (3) numaralı bentlerde açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazının kabulüyle hükmün davalı yararına BOZULMASINA 17.1.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.