 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/7169
K: 1989/5001
T: 03.10.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Datça Sulh Hukuk Mahkemesi'nce verilen 4.12.1987 tarih ve 66-95 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 12.7.1982 tarihli kira sözleşmesi ile 10 yıl için süper-market ve çay bahçesi kiraladığını, davalının 18.6.1985 tarihinden beri marketin elektiriğini, çay bahçesinin de suyunu keserek akte aykırı davranıp müvekkilini zarara uğrattıklarını öne sürerek, davalının elektiriği ve suyu açması yolunda karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taraflar arasındaki tahliye davasının bekletici mesele olarak kabulünü istemiş, ayrıca taraflar arasında 18.6.1983 tarihli ikinci bir kira sözleşmesi ile iki senelik kira akti kurularak 12.7.1982 tarihli ilk sözleşmenin tadil edildiğini, ikinci sözleşmede 14.6.1985 tarihinde tahliye edileceğine dair davalı ve ortağı Erol Karakullukçu'nun taahhüdünün bulunduğunu, Erol'un tahliye ettiğini, çay bahçesinin kira aktine dahil olmadığını, sözleşmede kiralayanın su ve elektriği temin edeceğine dair bir taahhüdü de bulunmadığını, kiracının usulen abone olması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece 12.7.1982 tarihli kira sözleşmesine, davalı tanıklarının beyanına keşif ve bilirkişi raporuna davalı ile TEK arasındaki elektrik kullanımına dair sözleşmeye göre, kira sözleşmesinde elektrik ve suyun kiralayan tarafından temin edileceğine dair bir hüküm bulunmamasına, davalı ile TEK arasındaki sözleşmenin 6. maddesine göre davalının elektriği anca kendi gereksiniminde kullanabileceği, bu itibarla herhangi bir şekilde başkasına kullandıramayacağı, davacı kiracının elektrik ve su ihtiyacı için ilgili makamlara müracaat ile abone olarak karşılayabileceği, tüm bu nedenlerle davanın sabit olmadığı sonucuna varılarak, reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Mahkemece 12.7.1982 tarihli kira sözleşmesinde suyun ve elektriğin kiralayan tarafından temin edileceğine dair bir hüküm bulunmadığı, davacı kiracının ilgili makamlara müracaat ile su ve elektrik abonesi olması imkanına sahip bulunduğu, öte yandan TEk ile davalı şirket arasındaki 9.4.1981 tarihli sözleşmenin 6. maddesine göre davalının ancak kendi gereksinimi için elektrik kullanacağı, başkasına elektrik veremeyeceğini gerekçeleri ile dava reddedilmiş isede davalının davacıya kiraladığı süpermarket ve çay bahçesinin davalıya ait tatil sitesinin içerisinde yer aldığı, TEK tarafından bu siteye elektrik verildiği ve tek saatten giriş yapan elektriğin site içerisinde davalı tarafından müstakil birimlere bu arada kira konusu süpermarkete de bağlandığı ve saate göre tahakkuk eden eletrik bedelinin elektriği tüketen müstakil birimlerden ve davacıdan da toplanarak davalı tarafından TEK na ödendiği, öte yandan kira sözleşmesinin 8. maddesine göre harcının elektrik ve su temin edilmiş bir halde kira akdinin oluşduğu, esasen tanık beyanları ile de bu hususun sabit bulunduğu anlaşıldığından, kiralayanın vazifelerini düzenleyen B.K.nun 249/1. maddesinde kiralayan kiralananı akitten maksut olan kullanmağa salih bir halde kiracıya teslim etmek ve kira müddeti zarfında bu halde bulundurmakla mükellef olduğu hükmü gözönünde tutulmadan davanın reddi doğru görülmemiştir. Ancak davalı ile TEK arasındaki elektrik satışına ilişkin 9.4.1981 tarihli sözleşme özel nitelikte bir sözleşme mahiyeti arzettiğinden, davalıya ait tatil sitesine tek saatten giriş yapan elektriğin davalı tarafından site içersinde olup, davalı tarafından davacıya kiralanan süpermarket'e verilmesinde TEK mevzuatına aykırılık olup olmadığı üzerinde durulmak ve TEK den bu husus sorularak araştırılmak ve şayet bir aykırılık olmadığı sonucuna varılır ise B.K.nun 249/1. maddesi gözönünde tutularak davalının, süpemarketin elektriğini kesmek suretiyle yarattığı muarazanın men'ine ve bağlanmasına karar vermek gerekir.
2 - Öte yandan davalı çay bahçesinin suyunu temin ederek davacıya kiralamış olduğu anlaşıldığına göre siteye suyun nasıl verildiği veya temin edildiği abone olma şartları, davacının çay bahçesinin suyu için baone olma imkanı ve mecburiyeti bulunup, bulunmadığı üzerinde durulmadan, B.K. 249/1. maddesi hükmü dikkate alınmayarak salt davacının kendisinin abone olmak için ilgili makamlara müracaat imkanı olduğundan bahisle suya yönelik istemin reddi de doğru görülmemiştir.
Mahkemece yukarıda açıklanan hususlar gözetilmeden yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru bulunmamış, hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün mümeyyiz davacı yararına BOZULMASINA 3.10.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.