 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/65
K: 1988/3848
T: 10.06.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Bornova Sulh Hukuk Hakimliği) nce verilen 15.6.1987 tarih ve 514-577 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü: KARAR : Davacılar vekili, müvekkilerinin de ortağı bulundukları anonim şirkette paydaşlardan birinin ölmesi nedeniyle ortak sayısının beşten aşağı düştüğünü, bu nedenle şirket genel kurulunun teşekkül edemediğini ileri sürerek bu noksanlığın giderilebilmesi için şirkete kayyum tayinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İtiraz eden vekili ise, şirketteki pay çoğunuluğunun müvekkilen ait olduğunu ileri sürerek kayyum tayini talebinin reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanılan delilere göre, davacının isteminin kabulü ile şirkete kayyum tayinine karar verilmiştir. Karara itiraz eden vekili temyiz etmiştir.
1 - Yukarıdaki açıklamalardan da anlaşılacağı üzere dava ticari bir şirket olan anonim şirketin organ noksanlığından kaynaklanmakta olup, şirket ortakları arasında uyuşmazlık bulunmaktadır. Bu niteği itibariyle dava, TTK. nun 4/1. maddesi uyarınca mutlak ticari davalardan sayılmalıdır.
Bir ticari şirkete kayyım tayini hakkında MK.nun kayyum tayini ile ilgili hükümlerinin uygulanacağına dair TTK.nun 138. maddesinde açık bir hüküm bulunmamaktadır. Ne varki, bu şekildeki bir ihtiyacın duyulması halinde TTK. nun 1 nci maddesi hükmü de dikkate alınarak Türk medeni Kanununun konu ile ilgili hükümleri uygun düştüğü nisbette ticari şirketlerede kıyas yolu ile uygulanması gerektiğinin kabulü zorunludur. Ancak, kıyas yolu ile bu uygulamada HUMK.nun 8/lll. maddesi yollaması ile MK.nun 376 ve müteakip maddelirinde ticari şirketlere kayyum tayininin sulh mahkemesince yapılacağına dair açık bir hüküm bulunmadığından bu tür davaların işin özelliği de dikkate alınarak Asliye Ticaret Mahkemelerinde incelenip sonuçlandırılması gerekir. Dairemizin kökleşmiş içtihatları da bu yoldadır (Yargıtay 11. Hukuk Dairesi'nin 5.7.1983 gün ve 1983/3378-3517 ve 14.11.1984 gün ve 1984/4833-5525 sayılı kararları). Konu göreve ilişkin bulunmakla bu hususun mahkemelerce re'sen dikkate alınması icabeder.
Dava konusu olayda da, İzmir'de ayrı bir Ticaret Mahkemesi bulunduğuna göre, mahkemenin görev konusu re'sen dikkate alınarak görevsizlik kararı ile dosyanın Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılarak davanın Sulh Mahkemesince sonuçlandırılması doğru görülmemiştir.
2 - Bozma sebep ve şekline göre muteriz vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (bir) numaralı bentde gösterilen nedenlerle kararın (BOZULMASINA) ve (iki) numarada açıklanan nedenle diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 10.6.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.