 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/6379
K: 1989/3907
T: 26.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir Asliye 1. Ticaret Mahkemesince verilen 18.12.1989 tarih ve 881-963 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süreis içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu,gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin bankadan 5 adet 36.000.000 TL. tutarında isimsiz sertifika aldığını, bazı hesap cüzdanları ve sertifikaların bankada karşılığı olmadığının öğrenilmesi üzerine, davalı bankaya müracaat ettiklerinde, banka kayıtlarına intikal etmediği ileri sürülerek ana para ve faizin ödenmediği belirtilerek ana paranın temerrüt faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davacının ibraz ettiği hamiline yazılı mevduat sertifikasındaki imzaların bankayı temsil ve ilzam etmeyeceğini, banka kayıtlarında böyle bir tahsilat görülmediğini, taraflar arasında hukuken geçerli bir akit olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan deliller üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesine göre, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Davalı banka vekili vermiş olduğu 20.1.1987 tarihli delil listesinin 5. bölümünde tanıklarını ve hangi hususta dinlenmelerini istediklerini açıklamış bulunmaktadır. Mahkemece gerekçe gösterilmeden, davalı tanıkları dinlenmemiştir. Oysa, davalının savunmasına göre bu tanıkları dinlenerek ve ceza dosyası münderecatı da dikkate alınarak davacı ile davalı bankanın müdürü arasında, davalı bankayı zarara uğratma niyetiyle hareket edildiğine dair bir gizli anlaşma olup olmadığı ve davalı bankanın istihdam eden sıfatıyla sorumluluğu cihetine gidilebilip gidilemeyeceği hususlarının takdiriyle bir sonuca varılması gerekirken, eksik inceleme ile hüküm verilmiş olması doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir.
2 - Kabul şekline göre de, davacı, asıl alacağın dava tarihine kadar işlemiş faizini de talep ve dava etmiştir. Mahkemece de hesap edilen 5.046.495 TL. faiz alacağına hükmedilmiştir. Oysa mahkemece bu faiz tutarının peşin harcı alınmadan dava görülmüştür. Harç tutarı hesap edilip davacıdan tahsili cihetine gidilmeden, harcı ödenmeyen bir meblağ için hüküm kurulması dahi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 ve 2. bentte belirtilen nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA,ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.6.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.