 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/6234
K: 1989/3411
T: 05.06.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Yenimahalle Asliye 2. Hukuk Hakimliğince verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafındana istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili dilekçesinde, müvekkilinin Konya Kale Nakliyattan, Ankara'da Kılıçarslan Manifaturaya teslim edilmek üzere, 3 balya manifatura malı teslim aldığını, davalı Cemal'in ise alıcı firmanın kaşe ve yazısını taşıyan kartla başvurarak diğer davalıya ait araçla bu malları teslim almasına rağmen, ilgilisine teslim etmemesi nedeniyle mal bedelini müvekkilinin ödemek zorunda kaldığını bildirerek, 1.244.512 TL.nın davalılardan müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevabında, müvekkili Fatma'ya husumetin yöneltilemeyeceğini, diğer müvekkilinin ise bu malları nakliyeci olarak yanındaki malsahibi olan şahısla teslim alıp istenilen yere teslim ettiğini, kusurunun da bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, yazılı deliller, tanık beyanları, bilirkişi incelemesine göre, davalı Cemal'in şehir içi eşya nakliyecisi olup malı, naklini isteyen kişiye teslimle sorumluluğu ortadan kalktığı, davacının da malı teslim ederken gerekli özeni göstermeyerek malın kaybolmasından sorumlu bulunduğu, bu nedenle bilirkişi raporunu kabule imkan olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
Olayda esas taşıyıcı dava dışı Kale Nakliyat olup, davacı ise alt taşıyıcı durumundadır. Davacı, ilk taşıyıcı Kale Nakliyat'ta kaybolan malların bedelini ödediğini ileri sürerek buna dair belge ibraz etmişse de, tazminat ödediği araştırılmamıştır. İlk taşıyıcı Kale Nakliyat taşınan mal sahibine bir tazminat ödemediği takdirde, alt taşıyıcı davacıdan bir tazminat isteyemeyeceği gibi, davacı dahi ilk taşıyıcı kale Nakliyat'a bir tazminat ödemeye mecbur olmaz. Davacı yersiz bir ödeme yaptığı takdirde, iş bu tazminat davasını açamaz, bu sebeple mahkemece öncelikle asıl mal sahibine Kale Nakliyat tarafından mal bedelinin ödenip ödenmediği ve dolayısıyla davacının Kale Nakliyat'a hukuken bir tazminat ödemek durumunda kalıp kalmadığı ve bunun sonucu olarak davacının davalılara karşı bu davayı açmaya hak ve ehliyeti bulunup bulunmadığı TTK. 787. maddesi gözönünde tutularak incelenmesi gerekirken, bu hususun ihmali doğru görülmemiştir.
İşin esasına gelince; davacının dava hakkı mevcut olduğu takdirde davalının savunmasından da anlaşıldığı üzere, olayda ismi açıklanmayan, gerekli dikkat ve ihtimamı göstermeyerek iştirak etmiş oldukları belli olduğundan, malın gerçek muhataba teslim edilmemesi nedeniyle sorumlu tutulmaları gerekirken kararda gösterilen gerekçelerle davanın reddi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 5.6.1989 tarihide oybirliğiyle karar verildi.