Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5778
K: 1989/2363
T: 18.04.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İzmir 9. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 31.3.1988 tarih ve 166-224 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 18.4.1989 gününde davacı asil N.A. ve avukatı B.G. gelip davalı avukatı tebligata rağmen gelmediğinden temyiz dilekçesini süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı asil ve avukat dinlendikten sonra vaktin darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması duruşmadan sonraya bırakılmıştı. Bu kerre dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü :
 
KARAR : Davacı vekili davalının vermeyi vaad ettiği malları bedeline karşılık davacının biri (2.500.000.-TL)lık diğeri (400.000.TL)lık iki adet bono düzenleyip davalıya verdiğini, davalının ise vaad ettiği malları teslim etmediğini, ayrıca müvekkilinin zaman zaman davalıdan ödünç para da aldığını ancak borcunu ödediğini, davalının buna rağmen elinde bedelsiz kalan bonoları icra takibine koyduğunu ileri sürerek davacının mezkur bonolardan dolayı davalıya borçlu olmadğının tespitini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında Almanya'da işçi olan müvekkilinin aralarındaki eski dostluk nedeniyle davacıya ödünç para verdiğini, karşılığında dava konusu bonoları aldığını, davacının tebellüğ ettiği ödeme emrine karşı hiç bir itirazda bulunmayap ancak evinin haczinden sonra meskeninin haczedilmeyeceğinden bahisle Tetkik Mercii'ne başvurulduğunu, aradan yıllar geçtikten ve meskeniyet itirazı reddedildikten sonra menfi tespit davası açılmasının davanın samimiyetsizliğini gösterdiğini savunmuş; ıslahen verdiği daha sonraki cevap layihasında ise davacıya (2.500.000).-TL) lık bono karşılığında mal, (400.000-TL) lık bono mukabilinde ödünç para verildiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece (2.500.000) liralık bonoda "malen" kaydı bulunduğu halde davalının bu bonoya karşılık ödünç para verdiğini savunmak suretiyle senet metnini zedelediği, davalının sonradan ıslah yoluyla savunmasını değiştirmesinin kendisini ispat külfetinden kurtarmayacağı, davacıya mezkur bonoya karşılık mal verdiğine dair belge ibraz edemeyen davalının hatırlatılan yemin teklifi hakkını da kullanmak istemediği; (400.000.-TL) lık diğer bonoda ise herhangi bir bedel kaydının bulunmadığı ve davacının bu bononun bedelsizliğine dair iddiasını kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın (2.500.000.-TL) lık bonodan dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine, (400.00.-TL) lık bonoya ilişkin menfi tespit isteminin reddine karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu (2.500.000.-TL) lık bonoda (malen) kaydı yazılı olup davalı taraf cevap dilekçesinde bonoya karşılık para verdiğini savunmuş ise de davacı asil 8.10.1987 tarihli celsede davalıdan faizle (2.000.000.-TL) ödünç para aldığını, ancak bu borcunu ödediğini beyan etmiştir.
Davacı vekili de 28.12.1987 tarihli celsede taraflar arasında mal ve para alışverişi olduğunu, bu nedenlerle davalıya senetler verildiğini açıklamıştır.
Taraflar arasında hem mal hem de para alınıp verildiği bizzat davacı tarafın açıklamalarından anlaşıldığına göre davalının (2.500.000.-) lık bonoya karşılık para verdiğine ilişkin beyanı bono metnini talili anlamına gelmez.
Bu durumda bononun bedelsizliği iddiasını ispat külfeti davacıya düştüğünden ve davacı bu iddiasını HUMK.nun 290. maddesi hükmü uyarınca kesin bir delille kanıtlayabileceğinden davacıdan bu hususta yazılı delili bulunup bulunmadığı sorularak ibrazı halinde incelenmek, yazılı delil ibraz edemediği takdirde davacıya iddialarını kapsar şekilde bir yemin teklifine hakkı bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir hüküm tesisi icap ederken aksine düşüncelerle ispat külfeti davalıya yükletilmek suretiyle davanın kabulü cihetine gidilmesi bozmayı gerektirmiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına b o z u l m a s ı n a, (24.800) lira duruşma vekililik ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine 18.4.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Clicking Here TLO lookup 
  • 02.05.2025 08:42
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini