 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5613
K: 1989/2625
T: 25.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Kelkit Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 29.3.1988 tarih ve 53-61 sayıl ıhükmün temyizen tetkiki davacı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı banka temsilcileri, bankaya tahsil için cira edilen davalıların borçlusu oldukları dört adet bononun postada kaybolduğunu ileri sürerek bonoların iptalini talep etmiştir.
Davalılar, bonoların bedellerini ödediklerini belirtmişlerdir.
Mahkemece, zayi nedeniyle açılacak bono iptali davasını hasımsız açılması gerektiği gibi, henüz bonolar kendisine intikal etmeyen bankanın Kelkit şubesinin dava açma ehliyeti olmadığı gerekçesile, davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı temyiz etmiştir.
kambiyo senetlerinin zayi nedeniyle açılacak iptal davalarının hasımsız olarak açılması gerektiğinden bu gerekçe dolayısıyla isabetli olan mahkeme kararının onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle davacının temyiz itirazının reddi ile kararın ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 1000 lira temyiz ilamharcının temyiz edenden alınmasına 25.4.1989 tarihinde gerekçede oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Kural olarak ve dairemizin yerleşmiş içtihatlarına göre kambiyo enetlerinin zayiinden dolayı açılacak iptal davalarının hasımsız olarak açılmaları gerekir. Olayda ise, çek hamili davacı, çek keşidecisini hasım göstererek çekin iptali isteminde bulunmuştur.
Ancak hasımsız olarak açılması gerkeen bir davanın hasımlı olarak açılmış olması, istemin reddine tek başına bir neden olamaz. Davalı olarak gösterilen kişinin hasım mevkiinden çıkarılarak ve hasım gösterilmesi nedeniyle yaptığı masraflar varsa, bunların davacı tarafından ödenmesine karar verilerek, davaya hasımsız olarak devam edelibelirdi. Mahkemenin bu yöne ilşikin red gerekçesi bu sebeplerle yerinde değilse de, talep konusu bonolar henüz davacı banka şubesine intikal etmeyen zayi olmuş ve bu nedenle davacı şube hamil durumuna gelmemiş olduğu cihetle ve bu nedenle iptal isteminde bulunma hakkı olmadığından, sadece bu gerekçe ile ve sonucu itibariyle doğru olan hükmün onanması gerektiği, kanaatiyle çoğunluğun mahkeme kararının tüm red gerekçesini benimseyen onama kararına karşıyım.