 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5609
K: 1989/2187
T: 11.04.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen (...) hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla (...) işina gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : davacı vekili; taraflar arasındaki protokol uyarınca davalının toplam 32.000.000 liraya satmayı taahhüt ettiği iş makinesine karşılık bonolar verdiğini ve dava dışı Necmettin S.'dan olan alacağının davalıya temlik edileceğini kararlaştırdıklarını, daha sonra bu temlik yerine Mecmettin S. tarafından 12.000.000 liralık bononun davalıya verildiğini, müvekkilinin borçlusu bulunduğu bonoları ödediği halde davalının iş makinesini geri aldığını ileri sürerek ödenmiş olan paranın şimdilik 10.000.000 lirasını ve mahrum kalınan kazanç için 1.000.000 lira ki toplam 11.000.000 liranın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, edimlerini yerine getirmeyen davacının isteği üzerine makinenin dava dışı bir şirket nezdinde kira karşılığı çalışmaya devam ettiğini, böylelikle alım-satım sözleşmesinin feshedildiğini, davacının yaptığı ödemenin cezai şart olarak ve mahrum kalınan kara karşılık sayıldığını, temlik yoluyla para tahsil edilmediğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dava dışı Necmettin S.'dan alınan 12.000.000 liralık senet iade edilmediğine göre, davalı tarafça her zaman tahsil imkanı olduğundan bu miktar ödemenin ve ayrıca ihtilafsız 8.000.000 liralık ödemenin yapıldığı, davacının başkaca ödeme yaptığını kanıtlayamadığı ve kazanç kaybı isteyemeyeceği gerekçesiyle talep gibi 10.000.000 liranın dava tarihinden itibaren % 30 faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, iş makinesinin bir süre davacının elinde kalması nedeniyle davacının yaptığı ödemeyi iade ile sorumlu olmayacaklarını savunan davalının bu konuda bir karşılık davası veya usulüne uygun takas talebinin olmamasına, esasen davalının kira alacağına yönelik olarak başka bir dava açmış bulunmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Taraflar arasında bir satım akti yapılmış olup aktin gerçekleşmediği ihtilafsızdır. Satış gerçekleşmediğine göre herkes verdiğini geri alacaktır. Nitekim davacı, iş makinesinin teslimini talep etmeyip verdiği paranın iadesi için işbu davayı açmıştır. Bu durumda davacının, davalıya vaki ödemelerinin ne miktar olduğunun belirlenmesi gereklidir.
Mahkemenin davacıya iade edilmesi gereken miktar olarak kabul ettiği 20.000.000 lira iki kalemden oluşmaktadır. Bunlardan 8.000.000 liralık nakit ödeme hususunda bir uyuşmazlık olmadığından bu meblağın davacıya iadesine karar verilmesi doğrudur. Diğer 12.000.000 liralık miktar ise davacının, dava dışı Necmettin S.'ın borçlusu olduğu bonoyu davalıya vermesinden kaynaklanmaktadır. Mahkeme, davacının temlik olarak nitelendirdiği bu bononun her zaman davalı tarafından tahsil imkanı bulunduğundan bahisle ödeme olarak kabul etmiş ve bu tutarı davacıya iade edilmesi gerektiği sonucuna varmıştır. Ancak davacının ibraz ettiği tarihsiz belgede 12.000.000 liralık bononun Necmettin S.'dan teminat olarak alındığı belirtilmiş olup gerek protokolde gerek diğer yazılı belgelerde bir bono temlik edileceği veya edildiğine dair bir hüküm yoktur. Bunun sonucu olarak davalı tarafından tahsil edilmemiş olan bononun davacı ödemesi olarak kabulü doğru değildir.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, dava dışı Necmettin S.'ın borçlusu olduğu 12.000.000 liralık bono yüzünden beyanları alınarak davalının bonoyu davacıya iade etmeyi kabul etmesi halinde bono bedelini davacı ödemesi olarak nazara almayarak bononun davacıya iadesine karar vermekten ibarettir. Aksine düşünce ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, (...) 11.4.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.