 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5608
K: 1989/2721
T: 01.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 9.5.1988 tarih ve 628-354 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı şirketin dava dışı Güzelevler Yapı Kooperatifinin müteahhidi olan müvekkiline 7.11.1984 tarihli proforma faturada gösterilen 110.918.723 liralık inşaat malzemesini şantiyede teslim koşuluyla sattığını bu hususta aralarında protokol tanzim edildiğini ve müvekkilinin bu satış dolayısıyla davalıya 70.000.000 lira avans vermesine rağmen davalının malzemenin sadece 53.000.000 liralık kısmını teslim ettiğini, bunun üzerine taraflar arasında eksik malzemenin en son 15.4.1985 tarihinde teslim edilmesi hususunda 26.3.1985 tarihli ek protokolün imzalandığını, ancak davalının bu süre zarfında ve de müvekkilinin yazdığı 8.5.1985 ve 22.5.1985 tarihli yazılara rağmen de malzemeyi teslim etmemesi üzerine mağdur durumda kalan müvekkilinin aynı eksik malzemeyi başkalarından 85.000.000 liraya almak zorunda kaldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 14.000.000 lira fiat farkı tazminatının kesin teslim tarihi olan 15.4.1985 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı tarafın iddialarının yerinde olmadığını, müvekkilinin davalı ile verilecek avans miktarı kadar mal teslimi hususunda anlaştığını ve ödenen 70.000.000 liralık avans mukabilinde davalıya 63.326.470 liralık malzeme teslim edildiğini, bakiye malzemenin de teslim edilmek istenmesine rağmen, davalının müvekkilince kendilerine verilen 30.000.000 liralık teminatı yakmak amacıyla kanunen ödemek zorunda olduğu Katma Değer Vergisi ve nakliye bedeli konularında ihtilaf çıkartarak teminat mektubunu nakte çevirdiğini bunun istirdatı için açtıkları davanın halen derdest olduğunu, anlaşmayı tek taraflı olarak davacı tarafın bozduğunu ileri sürerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, bakiye teminatın tenzilinden sonra, davacının gerçek zararının 18.233.015 lira olduğu sonucuna varılmış ve davanın kabulüyle taleple bağlı kalınarak 14.000.000 liranın dava tarihinden itibaren % 30 yasal faizi ile birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Dosyada mevcut davacıya ait 22.5.1985 tarihli yazıdan anlaşıldığı üzere davacının, akdi fesih iradesini davalıya bildirmiş olduğu kabul edilmek gerekir. Yine dosyadaki belgelerden davacının davalı tarafından teslim edilmeyen malzemeyi diğer firmalardan peyderpey satın aldığı ve bu satın almanın son partisinin 1.8.1986 tarihinde vukuu bulduğu anlaşılmaktadır.
BK.nun 187 ve 188. maddeleri gözönüne alındığında satıcının temerrüdü halinde alıcı, teslim edilmeyen şey yerine bir diğerini almak için iyi niyetle ödeyeceği semen ile sözleşmedeki semen arasındaki farkı isteyebilecektir. Ancak alıcının, akdin feshinden sonra makul bir süre içerisinde sonraki alım satımı yapması gerekir. Bunun sonucu olarak alıcı davacının talep edebileceği miktar, makul süre içerisinde yapacağı 2. alım fiatı ile sözleşme fiatı arasındaki fark olacaktır. Bilirkişi raporunda davacının ibraz ettiği faturalardaki fiatlar esas alınmıştır. Davanın halli için mahkemece akdin feshinden makul bir süre sonra malzemenin alınabileceği tarihteki rayiç değerler tesbit ettirilip, o fiatla sözleşmedeki fiyat arasındaki farkın tahsiline karar vermek gerekirken, çok zaman sonra satın alınan ve fiatları yükselen malzemenin fatura değerlerinin esas alınması doğru bulunmadığından hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan 1 nolu bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bendde yazılı nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA 1.5.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.