 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5482
K: 1989/2967
T: 18.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Konya Asliye 2. Hukuk Mahkemesince verilen 3.3.1988 tarih ve 198-96 sayılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin 19.1.1981 tarihli (5.200.000) lira limitli genel kredi sözleşmesi uyarınca davalıya kollektif şirkete kredi kullandırdığını, toplam (7.362.032) lira alacağın tahsili için yapılan ilamsız takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek, davalı itirazının iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ticari vekili olan M. Ali Aytekin'in davacının dayandığı vekaletnamede de belirtildiği üzere müvekkilini borç altına sokmaya yetkisi bulunmadığını, bu vekilin kendisinin alacaklı olduğu senetleri davacı bankaya verdiğini ve bu senetler karşılığı kredi kullandırılamayacağı halde usulsüz olarak kredi kullandırıldığını, vekilin kendisinin alacaklısı olduğu bonolarda müvekkili şirket yetkilisinin cirosunun bulunmadığını, bonolar bedelleri bono borçlularından tahsil edilemeyince müvekkilinden tahsilinin istenemeyeceğini vekaletnamede vekilin şirketi hiçbir suretle borç altına sokmayacağının açıkça yazılı olduğunu, bu nedenle müvekkilinin borçlu bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya bilirkişi raporuna ve toplanan kanıtlara nazaran, davalının ticari vekilinin bizzat alacaklısı olduğu bonolara müsteniden davalı şirkete açılan krediden davalı adına ödeme yapılmasının usulsüz olduğu ve bu bonolara dayalı ödemelerden davalının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davalının sorumlu bulunduğu miktar olarak belirlenen (1.251.801) liralık miktar itibariyle itirazın iptaline ve bu miktar üzerinden hesaplanan % 15 tazminat tutarı (187.770) liranın davalıdan tahsiline, fazlaya ait istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.
1 - Dosyada mevcut 15.5.1981 tarihli vekaletnamede her ne kadar vekil tarafından şirketin borçlandırılamayacağı ve taahhüt altına sokulamayacağına dair bir cümle mevcut ise de düzenlenen vekaletnamede verilmiş olan geniş yetkiler itibariyle M. Ali Aytekin'in B.K. 449. maddesinde yazılı olan ticari mümessil sıfatını kazanmış olduğu kabul olunmak gerekir. Ticari mümessiller temsil ettikleri tacirleri her bakımdan borçlandırmaya yetkilidirler. Banka ile kollektif şirket arasında düzenlenmiş olan kredi sözleşmesine dayanılarak vekil tarafından teminat senedi verilmek suretiyle çekilen paranın kollektif şirkete mal edinmiş olduğu ve bu miktarın takip tarihine göre asıl alacak ve birikmiş faizi ile birlikte (8.159.357) lira olduğu bilirkişi raporundan anlaşılmaktadır. Bankaya teminat olarak verilen senetlerin kim tarafından verildiği önemli değildir. Teminat senetlerinin bedellerinin banka tarafından tahsil edilmesi halinde tahsil edilen miktarların kredi borçlusunun borcundan tenzil edileceği tabiidir. Bilirkişi incelemesinde bu cihetler nazara alınmış bulunmaktadır. Bu sebeple mahkemece bilirkişi raporunda takip tarihi itibariyle tesbit edilen miktarın vaki itirazın iptaline karar verilmek gerekirken değişik gerekçelerle davanın kısmen kabul edilmesi doğru görülmediğinden davacı vekilinin temyiz itirazı kabul edilerek hükmün davacı yararına bozulması gerekmiştir.
2 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen davalı temyiz itirazlarının da reddi gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının reddine, oybirliğiyle karar verildi.