 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5438
K: 1989/2851
T: 15.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Söke Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 19.11.1987 tarih ve 1075/1161 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı ve mukabil davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, kooperatif üyesi olan davalının kooperatiften haksız surette aldığı 150.000.-TL.nı iade etmesi istendiği halde iade etmediğini belirterek, kooperatifin alacağı olan bu miktarın yasal faiziyle davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin yönetim kurulu üyesi olduğunu ve 28.6.1986 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında yönetim kurulu üyelerine hakkı huzur ödenmesine karar verildiğini, 150.000.-TL.nın bu nedenle alındığını belirtip, davanın reddini istemiş, karşı dava ikame ederek aynı nedenle daha 125.000.-TL. ödenmesi gerektiğini iddia ederek bu miktarın faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davacı vekili karşı davaya cevabında, 28.6.1986 tarihli Genel Kurulda huzur hakkı ödenmesi yolunda eski ve yeni yönetim kurulunun kendi arasında kararlaştırmak kaydıyla karar alındığını, bu hususta eski ve yeni yönetim kurulunun bir karar olmadığını, esasen kıstasının da belli olmadığını, 19.10.1986 tarihli genel kurulda da hakkı huzur adı altında alınan paralarını geri istenmesine karar alındığını savunarak, karşı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, ana sözleşmeye 28.6.1986 ve 19.10.1986 tarihli genel kurul kararının doğru olduğu ve davalının aldığı 150.000.-TL.nı iade etmesi gerektiği sonucuna varılıp, bu miktar paranın dava tarihinden itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline, karşı davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davalı ve karşı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı kooperatifin ana sözleşmesinde Yönetim Kurulu üyelerine huzur hakkı ödeneceğine dair bir hüküm bulunmaması, Genel Kurul'un bu doğrultuda verdiği kararları geçersiz kılmayacağı gibi, böyle bir karara dayanılarak yöneticilere ödenen meblağlar bunu tahsil eden yöneticiler için kazanılmış hak oluşturacağından geri istenemez. Yerel mahkemenin bu hususta gösterdiği aksine gerekçeler bu nedenle doğru bulunmamıştır. ancak davalının savunmasına ve karşılık davasına dayanak yaptığı 28.6.1984 tarihli genel kurul toplantısında yöneticilere huzur hakkı ödenmesi yolunda açık ve kesin bir karar verilmemiş, bu husus eski ve yeni Yönetim Kurulu üyelerinin kendi aralarında anlaşmaya varmaları şartlarına bağlanmıştır. Böyle bir anlaşmaya varıldığı iddia ve ispat edilmediğine göre davalının huzur hakkı talebi dayanaksız olduğundan neticesi itibariyle doğru bulunan hükmün bu gerekçeyle onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarda açıklanan nedenlerle sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 5.500.- lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 15.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.