 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/532
K: 1988/1513
T: 19.02.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : (M.B.) ile T.Garanti Bankası A.Ş. arasında çıkan davadan dolayı İstanbul Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen hükmü onayan dairenin 4.11.1987 gün ve 3359-5888 sayılı ilamı aleyhinde davalı T.Garanti bankası A.Ş. vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, vekil edenin davalı bankanın Antalya Şubesi aracılığı ile Suudi Arabistan'da bir firmaya (20.020) kg. çam fıstığı ihraç etmek için tüm vesaiki ilgili şubeye tevdi ettiğini ancak bankanın Antakya Şubesince bu vesaikin muhabir banka olan Riad banka'a göndermemesi nedeniyle ihracatın tam olarak gerçekleşmediğini ve zarara uğradıklarını ileri sürerek (16.411.306) lira maddi ve (5.000.000) lira manevi olmak üzere toplam (21.411.306) lira tazminatın davalı bankadan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında ihracatın vesaik mukabili değil, konsinye olarak yapıldığını, zararın malın evsafının düşük olması yüzünden alıcı tarafından kabul edilmemesinden doğduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalı bankanın vesaiki muhabir bankaya göndermemesi nedeniyle ihracat bedelinin ödenmediği, olayda davacının müterefik kusuru bulunmadığı kabul edilerek (500.000) lirası manevi tazminat olmak üzere toplam 7.611.306 lira tazminatın davalıdan tahsiline dair verilen hüküm, davalı vekilinin temyizi üzerine dairenin 4.11.1987 tarih ve 87/3359-5888 sayılı kararı ile onanmıştır.
Davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Davalı banka, 11.5.1983 tarihli cevap layihası ile yargılama aşamasında verdiği dilekçelerinde. Antakya Şubesine tevdi edilen ihracat belgelerinin zamanında muhabir bankaya gönderilmemesi ile ihraç edilen malların alıcı eline geçmesi arasında bir illiyet bağı olmadığını, dolayısıyla satış bedelinin davacı ihracatçıya ödenmemesinde bir kusuru bulunmadığını, davacının onun komisyoncusu sıfatıyla hareket eden (H.K.) ile kendi aralarında vardıkları anlaşmaya uygun hareket ederek, banka şubesinin talimatı dışında Sür'at ve seri Nakliye Şirketleri tarafından tanzim edilen başka hamile senetleri ve diğer vesaik ile gümrük idaresi de atlatılarak çam fıstıklarının yurt dışına çıkışının sağlandığını iddia etmiştir.
Bilirkişi kurulu 20.12.1985 tarihli raporda, ihracatın vesaik mukabili yapıldığı, davalının vesaiki Riyad Bank. Ltd.'e göndermemekle "ihracatçının malların bedelsiz olarak ithalatçı tarafından teslim alınması keyfiyetini kolaylaştırmış ve ayrıca ihracatçının öğrenmesini" geciktirdiğinden bankanın kusurlu olduğunu, ancak kusur miktarının tayininin mahkemenin takdirine mevdu bulunduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporu yetersizdir. Vesikalı ihracatta izlenmesi gereken yol ve işlemlerdeki eksiklik, o zaman cari mevzuat ve ihracat rejimi de açıklanmak suretiyle, kontrola imkan verecek biçimde ortaya konmamış, özellikle ihracatla ilgili belgelerin geç gitmesi veya hiç gönderilmemesi halinde malın muhabir banka yerine alıcıya teslim edilmesi vakıası arasındaki illiyet bağı ve genel olarak malın alıcı eline geçmesindeki sorumluluğun, bankanın hangi noksan veya geciken işleminden kaynaklandığı izah edilmemiştir.
Davacının İçel Kambiyo Müdürlüğüne verdiği "Beyanname - Taahhütname" ile Garanti Bankası Antakya Şubesine müracaatı üzerine, banka "Sür'at Beynelmilel Nakliyat İhracat" acentasına yazdığı 24.7.1981 tarihli talimat mektubunda, davacının S. Arabistan'da Tüccar Hamit Hamza El Ülvani Firmasına 114.114 Dolarlık çam fıstığı ihraç edeceğini ve hamule senedinin muhabir Riyat bank Ltd. P.O. Box Jeddah/S. Arabistan emrine tanzimini istediği, bu talimata uyğun 125 numaralı hamule senedi düzenlendiği, ancak bu hamule senedinde gönderilen/ihbar edilecek ihtalatçı firmanın isim ve adresi yazılmadığı gibi bu hamule senedi kapsamında kalan 15.000 Kg. çam fıstığının bankanın talimatına aykırı biçimde "Seri Nakliyat Koll. Şti." ismindeki kara nakil acentası tarafından alıcısı "Hamit El Ülvani-Cidde" adına bir başka hamule senedi tanzim edilip 15.000 kg. çam fıstığının bu hamule senedi ile varış yerinde teslim alındığı, malların başka bir vesaikle çekildiği anlaşılmaktadır. Diğer taraftan alıcı Hamit Hamza Ticaret Müessesesi, dosya arasında mevcut 2.1.1982 tarihli mektubunda davacı ile malın ithali için önceden bir anlaşma olmadığını, komisyoncu olarak hareket ettiğini, malın Cidde'ye geldiği ve teslim edildiği sırada davacının Cidde'de hazır bulunduğunu, son gelen 5020 kg. malın (H.K) adına geldiğini ve bu partiden adı geçenin 1920 kg'ını çekip Taif'te kendi yöntemleri ile satacağını bildirmiştir.
Açıklanan bu hususlar ve malların ihraç edildiği sırada mer'i TPKK hakkındaki 17 sayılı karara ilişkin ihracatla ilgili 2 seri ve 3 numaralı teblig hükümleri muvacehesinde, yapılan ihracatın mahiyeti, ihracata aracılık eden bankanın ve nakliyat acentalarının vecibeleri (madde 5-6 gümrük ideresince yapılan işlemler, gümrük çıkış beyannamelerinde yazılı ihracatçı ile Beyanname-Taahhütname'lerde yazılı ihracatçının aynı olup olmadığı, gümrük idaresinin acenta mektubunda yazılı vasıtalardan başkasına yükleme izni verip vermediği ve ihracat işlemlerinin sonuçlanmasını müteakip sözü edilen tebliğin 7. maddesinde sayılan belgelerin aracı banka idaresine taahhütlü olarak gönderip göndermediği hususları üzerinde durulmak ve belge asılları celbedilmek suretiyle yetenekli bilirkişiler aracılığıyla inceleme yapılarak, davalı bankanın olayla ilgili sorumluluğun tesbiti gerekirken noksan ve yetersiz bilirkişi incelemesine dayanılarak karar verilmesi doğru görülmemiş ve her nasılsa onandığı anlaşılan hükmün bu nedenlerle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Davalı vekilinin karar düzelme isteminin yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile Daire'mizin 4.11.1987 tarih ve 87/3359-5888 sayılı onanma kararının kaldırılarak, hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 19.2.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.