 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5166
K: 1989/1022
T: 21.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Diyarbakır Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 23.2.1988 tarih ve 805-58 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili müvekkili bankanın Diyarbakır Şubesi ile dava dışı Bekir Demir arasında 27.11.1980 tarihinde (500.000.-TL) limitli bir kredi açma sözleşmesi akdedildiğini, davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, kullandırılan kredinin hesabın kesildiği 31.3.1983 tarihi itibariyle baliği olan (985.999.60 TL) nın ödenmesi için davalıya ve asıl borçluya gönderilen ihtarnamenin semeresiz kaldığını, girişilen icra takibinin de itiraza uğrayarak davalı hakkında durduğunu ileri sürerek alacağın fer'ileriyle birlikte dava tarihinde baliğ olduğu (1.603.986.40 TL) nın dava tarihinden itibaren yıllık % 36 faizl, fider vergisi ve faiz farkı iade fonuyla birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevabında davalının kredi sözleşmesine Bekir Demir lehine verilen 8.5.1981 tarihli (500.000.- TL) lık teminat mektubuna kontrgaranti oluşturmak için kefalet ettiğini, bu mektubun davacıya iadesi üzerine davalının kefalet riskinin son bulduğunu, davalının bankaya verdiği 26.2.1982 tarihli dilekçesiyle kefaletinin sona erdiğini bildirdiğini, davacı bankanın buna rağmen dava dışı bir şahsın Bekir Demir emrine 26.2.1982 tarihinde düzenlediği (750.000.-TL) lık bir bonoyu teminata kabul ederek Bekir Demir'e aynı tarihte (600.000.- TL) yeni kredi kullandırdığını, davalının bu son kredi nedeniyle sorumlu tutulamayacağını savunmuştur.
Mahkemece davacının dava tarihi itibariyle davalıdan (1.308.765.- TL) alacaklı olduğunun uzman bilirkişi raporuyla saptandığı gerekçesiyle mezkür meblağın dava tarihinden itibaren yıllık % 36 faiziyle birlikte tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalı Kefilin sorumluluğu B.K.nun 484. ve 490 maddeleri uyarınca ilke olarak Kredi sözleşmesi limiti (500.000.- TL) ile sınırlı olup davalı bu limit dışında ancak temerrüdünün sonuçlarından sorumlu tutulabilir. Oysa davacı banka dava dışı Kredi müşterisi Bekir'e ve davalı kefile gönderdiği 21.4.1983 tarihli ihtarnamede kredi hesabının kat'edildiği 31.3.1983 tarihi itibariyle tahakkuk eden (985.999.-TL) borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren on beş gün içinde ödenmesini istemiştir. Şu halde ihtarnamenin tebliğini izleyen on beş günlük sürenin bitim tarihi saptanarak davalının temerrüde düştüğü bu tarihte ancak (500.000.- TL) borçla sorumlu tutulabileceği gözönünde bulundurulmalı, bu tarihte dava tarihi arasında geçen sürede (500.000.- TL) alacak üzerinden işleyen gecikme faizi tutarı bilirkişiye hesaplatılarak alacağı eklenmeli, bu suretle davacının dava tarihi itibariyle davalı kefilden istemekte haklı olduğu meblağ belirlenerek bu meblağın tahsiline ve B.K.nun 104/f.III maddesi nazara alınarak, temerrüt faizi dışında kalan, (500.000.TL) asıl alacak üzerinden dava tarihinden itibaren temerrüt faizi yürütülmesine karar verilmelidir.
Mahkemece bu hususlar üzerinde durulmaksızın ve kefalet limitini gözönünde bulundurmayan bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, hükmün (2) numaralı bentte gösterilen nedenle davalı yararına (BOZULMASINA), 21.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.