Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/5075
K: 1989/2367
T: 18.04.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 3. Ticaret Mahkemesince verilen 30.3.19088 tarih ve 541-154 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalı ile yaptığı 12.9.1986 tarihli nakliye sözleşmesi ile müvekkilinin Batı Almanya'dan, İstanbul'daki fabrikasına duman emme filtresini davalının taşıdığını, aralarındaki anlaşmaya göre yükün havaleli olması nedeniyle üç adet özel TIR kamyonu ile taşınması gerekirken, normal TIR kamyonları ile taşınmış olduğunu, TTK. 773. mad ve C.M.R nin 23. maddesine göre belirli oranda geri verilmesini icap ettiğini belirterek, davalıya fazladan ödendiğini öne sürdüğü 13.000 DM'nın reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taraflar arasında bir nakliye sözleşmesi olmadığını, müvekkilince söz konusu taşımanın eşyanın havaleli olması nedeniyle özel TIR kamyonlarıyla yapıldığını ve bu yüzden de davacıdan normal TIR kamyonlarıyla yapılan taşımalara göre daha fazla navlun alındığını, müvekkilinin düzenlediği faturalara davacının bir itirazı da olmadığını, istemin yabancı para ile yapılmasının B.K.nun 83. maddesine göre mümkün bulunmadığını, davacının istemin Türk Parası karşılığını da açıklaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere, davalının navlun faturalarına dayanılıp, davacının kendisine gönderilen faturalara süresi içerisinde itiraz etmemiş ve bu müddet içerisinde de anlaşmaya uygun araçlarla taşınmadığı iddiasını ileri sürmemiş olmasına, taşımanın özel TIR kamyonlarıyla yapılmadığı da ispatlanmadığı gibi, davacının bir zararı doğmadığından bahisle, davanın yasal dayanaktan yoksun olduğu sonucuna varılıp reddine karar vermiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Mahkemece, davalı tarafından davacıya gönderilen 13.10.1986 tarihli 3 adet navlun faturasına davacının TTK. 23/2. maddesi hükmüne göre süresi içerisinde itiraz etmemesi nedeniyle fatura bedellerinin kesinleştiği kabul edilmiş ise de, davacı 25.9.1986 tarih 2773 no.lu makbuz ile davalıya 11.090.000 TL ödeyip, ertesi günü olan 26.9.1986 tarihli teleksi davalıya göndererek taşımanın anlaşmaya uygun TIR araçları ile yapılmadığını ve bu nedenle de fazladan tahsil edildiğini öne sürdüğü 13.000 DM'a tekabül eden TL'nın iadesini istemiş bulunduğuna göre, davalının daha sonradan gönderdiği faturalarına davacının itiraz etmemiş olması bir sonuç doğurmaz. Bu itibarla Mahkemenin faturaların kesinleştiği yolundaki gerekçesi doğru görülmemiştir.
2 - Davacının davalıya gönderdiği 12.9.1986 tarihli teleksinde taşımanın 2 adet Low bod, 1 adet Semitrailer ile yapılması halinde 31.000 DM navlun bedelini kabul ettiğini bildirdiği ve davalının aynı tarihli cevabi teleksinde bu teklife bir itirazda bulunulmayıp taşımadaki gecikmeye ilişkin cevap verildiği ve taşımanın gerçekleştirilip 31.000 DM'ın da tahsil edildiği anlaşıldığına göre, taraflar arasındaki taşımanın davacının 12.9.1986 tarihli teleksinde belirtilen nitelikteki araçlarla yapılması hususunda mutabakat bulunduğunu kabul etmek gerekir.
Davacı taşımanın kararlaştırılan özel TIR araçlarıyla yapılmadığını öne sürdüğüne göre, maddi vakıaya ilişkin olan bu iddiasını her türlü delille ispat edebilir. Bu itibarla mahkemece davacıdan bu husustaki delilleri sorulmak, delilleri varsa toplanıp değerlendirilmek ve sonuçta taşımanın taraflar arasında kararlaştırılan özel TIR araçlarıyla yapılmadığı kanaatine varılır ise, bu defa davacının fazla navlun ödemesi olup olmadığı, varsa miktarının neden ibaret bulunduğu hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak bir sonuca varmak gerekir.
Mahkemece yukarda açıklanan hususlar üzerinde durulmadan yazılı olduğu şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
 
SONUÇ : Yukarda 1 ve 2 no.lu bentlerde açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 18.4.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini