 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/4907
K: 1989/2961
T: 18.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Salihli Asliye 1. Hukuk Mahkemesince verilen 2.2.1988 tarih ve 593-20 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacılar vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 16.5.1989 gününde taraflar avukatları tebligata rağmen gelmediklerinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili, müvekkillerinin davalı anonim şirketin hissedarları olduğunu, davalı şirketin yönetici ortağı Mustafa Acar'ın davacıları hisselerini kendisine devretmeğe zorlamak için şirket kazancını düşük göstermeğe ve ortaklara kar dağıtmamağa çalıştığını, Mustafa Acar'ı bu amaçla şirketin blok tuğla ve kiremit fabrikasını 12.1.1987 tarihinde yıllığı (8.000.000) Tl gibi sembolik bir bedelle yakın akrabası olan diğer davalı Akın'a iki yıl süreyle muvazaalı olarak kiralandığını, ancak davalıların aralarındaki muvazaalı kira akdini (9) ay sonra feshettiklerini, bunun da kira sözleşmesinin sırf şirketin karını düşük göstermeğe matuf danışıklı bir sözleşme olduğunu ortaya koyduğunu ileri sürerek mezkur kira akdinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekili davalılar arasındaki kira akdinin bu dava açılmadan önce fesh edildiğini ve davanın konusuz kaldığını, kaldı ki davacı ortakların şirketin yaptığı sözleşmelerin feshini isteyemeyeceklerini, bir itirazları varsa bu şirket genel kurul'unda gündeme getirebileceklerini savunmuştur.
Mahkemece davada iptali istenilen kira akdinin bu dava açılmadan fesh edilerek ortadan kaldırıldığının ihtilafsız olduğu gerekçesiyle konusu kalmayan dava hakkında karar ittihazına yer olmadığına karar verilmiştir.
Hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacıların amacı davalılar arasındaki kira sözleşmesinin şeklen yürürlükte bulunduğu 12.1.1987-31.8.1987 tarihleri arasındaki sürede dahi muvazaa nedeniyle geçersiz olduğunun hükmen tespiti olup dava hukuki nitelikçe bir tespit davasıdır. Ancak tespit davası açılabilmesi için eda davası açma imkanının olmaması ve bu nedenle davacının tespit davası açmak hususunda hukuki yararının bulunması gerekir. Olayda ise dava konusu kira sözleşmesinin bir süre geçerli sayılmasından dolayı davalı anonim şirketin bilançosunda kar düşük gösterilir ve olumsuz sonuç yeterli kar dağıtılmaması şeklinde davacıların çıkarlarını ihlal ederse davacılar Genel Kurul'da bilançonun tastikine karşı çıkmak, gerekirse bilançonun tastikine dair Genel Kurul kararının iptalini dava etmek, muvazaalı işlem yapan yöneticileri denetçilere ve Genel Kurul'a şikayet etmek, yöneticiler aleyhine sorumluluk davası açılmasını sağlamak gibi çeşitli hukuki imkanlara sahip bulunduğundan temyiz konusu tespit davasını açmakta hukuki yararları yoktur. Sonucu itibariyle doğru bulunan hükmün bu nedenle onanması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, davalı vekili duruşmaya gelmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, aşağıda yazılı bakiye 1000 lira temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına 18.5.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.