 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/4638
K: 1989/463
T: 02.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 4. Ticaret Mahkemesince verilen 1.4.1988 tarih ve 83-246 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla işin gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı, (...) Bankası Yeni Sanayi Şubesine olan mevcut borcunu davalının üstlendiğini ve borcun 40 milyon TL. olduğu bildirildiği için 30.5.1986 tarihli protokolle 40 milyon üzerinden davalıya 10 milyon TL. nakden ödenip bakiye 30.000.000 TL. için de çekler verildiğini, bilahare bankaya olan borcun 25 milyon TL. olduğunu öğrenilmesi üzerine karşılıksız kalan 3.000.000 TL.'lık 5 adet çekin davalıdan 1.5.1987 tarihli ihtarname ile geri istendiğini, davalının cevap vermeyip ilk üçü ile icra takibine geçtiğini belirterek, takibe konulmamış 5.7.1987 ve 5.8.1988 keşide tarihli iki adet 3 milyon TL.'lık çeklerle ki toplam 6 milyon TL.'lık borcun bulunmadığının tesbitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında müvekkilinin 30.5.1986 tarihli protokolla davacının sözü geçen bankaya olan borcunu üstlendiğini, buna karşılık davacının da daha önce ödediği 10 milyon TL. dahil olmak üzere 14 aylık vadede müvekkiline 40 milyon TL. ödediğini, davacının bankadan aldığı krediden dolayı borcunun miktarını bilmemesinin mümkün olmadığını, davacının 15 milyon TL. için değil de 6 milyon TL. için işbu davayı açmasının da iddiasının dayanaksızlığını gösterdiğini savunarak davanın reddini istemiştir. Açtığı karşı dava ile de dava konusu iki çekin kaybedildiğini, bu arada kambiyo zamanaşımına uğradığını belirtip, asıl borç münasebetine dayanarak ve dava konusu iki çek'e bağlı 6 milyon TL. alacağın % 10 çek tazminatı ve cari iskonto faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacının karşı davaya verdiği cevapta iki adet çekin zamanaşımına uğradığını, temel borç ilişkisini saptayan 30.5.1986 tarihli portokolla esasen borçları olmadığından protokol'e dayanmayacaklarını, bankaya 25 milyon TL. borcun ödendiğinin karşı davacı tarafından kabul edilmiş olduğunu belirterek karşı davanın reddini istemiştir.
Mahkemece 30.5.1986 tarihli protokola ve tüm dosyla içeriğine göre, davacının borcun miktarında yanılgıya düştükleri yolundaki iddiasının tarafların karşılıklı durumları, ekonomik ve ticari hayatın olağan akışı ve TTK.'nun 20/II nci maddesi hükmü karşısında kabul edilecek nitelikte olmadığı, protokolün açık hükmüne göre davacı şirketin 40 milyon TL. üzerinden borçlandığı, davacının borcun 25 milyon TL. olup bu miktar üzerinden davalı ve karşı davacıya borçlu olduklarını iddia ederken, borcun yüklenilip ödenmesine karşılık kendilerinin ayrıca taahhütte bulunduklarını veya borcun bedelsiz olarak yükletilip ödendiğini de savunup kanıtlayamadıkları, veya borcun bedelsiz olarak yükletilip ödendiğini de savunup kanıtlayamadıkları, binnetice davanın sabit olmadığı, karşı davanın ise subuta erdiği sonucuna varılıp davanın reddine, söz konusu iki çek'e bağlı toplam 6 milyon TL.'nın karşı dava tarihinden itibaren reeskont faiziyle davacı ve karşı davalıdan alınıp davalı ve karşı davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kararı davacı karşı davalı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı ve karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı davacı ve karşı davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 2.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.