 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/4590
K: 1988/4049
T: 17.06.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Kasım v.s. ile TCDD. Genel Müdürlüğü arasında çıkan davadan dolayı, (Ankara 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 8.6.1987 gün ve 31-437 sayılı hükmü onayan dairenin 29.3.1988 gün ve 6784-1818 sayılı ilamı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, davalı Kasım'ın eşi ve diğer annesi olan Fatma'nın trenden inerken kazaya uğrayıp öldüğünü öne sürerek, eş Kasım için (2.000.000) TL. maddi ve (4.000.000) TL.manevi çocukların herbiri için (250.000) lira maddi ve (3.000.000) TL. manevi tazminatın olay tarihinden faizi ile davalıdan tahsilini, fazla haklarının saklı tutulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının banliyo treninde domates kasası taşıdığını, onları indirirken olayın meydana geldiğini, kusurun davacıda olduğunu, talebin fahiş bulunduğunu savunmuştur.
Mahkemece, eş için (2.000.000) TL., çocukların herbiri için (1.500.000) TL. manevi tazminatı ile bütün davacılar için toplam (2.280.361) TL. maddi tazminatın olay tarihinden % 30 faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
Hüküm, her iki tarafça temyiz edilmiş, Dairemizce incelenerek onanmıştır. Davacı vekili karar düzeltilmesi isteminde bulunmuştur.
1 - Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere ve dava dilekçesinde nev'i belirtilmeden (temerrüt faizi) istenmiş olmasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltilmesi itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Bilirkişi raporunda olay sebebiyle davacıların murisi Fatma'nın % 25, davacı eş Kasım'ın % 25 ve davalı DDY.'nın % 50 oranında kusurlu oldukları belirtilmiştir. Mahkemece, muris ile davacı Kasım'ın kusurları toplamı olan % 50 oranı esas alınarak, davacıların tazminat alacaklarının hesabında tüm davacılar yönünden % 50 kusura göre indirim yapılarak hüküm kurulmuştur.
Davacı eş Kasım, şahsen % 25 kusurlu olduğundan kendi kusuru ile eşi Fatma'nın kusuru toplanarak, onun tazminat istemi yönünden % 50 indirim yapılmak suretiyle sonuca varılması isabetlidir.
Ancak, Kasım dışındaki davacı çocuklar yönünden bu uygulama doğru olmamıştır. Her ne kadar davacı çocuklar yaşları itibariyle reşit olmayıp davacı Kasım'ın velayet altında iseler de, baba ile çocukların malvarlıkları birbirinden ayrıdır. Bu sebeple, çocukların tazminatından babalarının kusurundan dolayı indirim yapılamaz. Olaya sebebiyet verenler BK.nun 51. maddesine göre müteselsilen sorumludurlar. Dava dilekçesinde de davalının müteselsil sorumluluğundan bahsedilerek tazminat istenmiştir.
Bu durumda, bilirkişi raporunda davacı çocuklar için hesaplanan net tazminat miktarlarından, sadece ölen anneleri Fatma'nın % 25 kusuru kadar indirim yapılması isabetli olmamış ve kararın bu yönden bozulması zorunlu olmuştur.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte yazılı nedenlerle davacılar vekilinin sair karar düzeltilmesi itirazlarının reddine, ikinci bentte yazılı nedenle davacılar vekilinin karar düzeltilmesi itirazının kabulü ile dairemizin 29.3.1988 tarih ve 1987/6784 esas, 1988/1818 karar sayılı onama kararının Kasım dışındaki davacılar yönünden kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının Kasım dışındaki davacılar yönünden (BOZULMASINA), ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 17.6.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.