 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/4493
K: 1989/253
T: 26.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Balıkesir Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nce verilen 17.12.1987 tarih ve 312-846 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okunduktan sora işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıya ait malları taşıdığını, kesilen faturalar karşılığı hak edişlerin alındığını, 1986 yılı içinde yapılan taşımalar nedeniyle hakedişlerinden ceza adı altında (1.563.213) liranın usulsüz olara kesildiğini iddia ederek bu miktarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davalının taraflar arasındaki sözleşme uyarınca taşımacılık yaptığını, daha önce taşımaları nedeniyle (4.666.310) liranın mükerrer olarak davacıya ödendiğinin belirlendiğini; mükerrer olarak ödenen bu miktarın (335) gün süreyle kötüniyetle davacıda kaldığını, davacı hakedişlerinden (1.563.213) liranın mükerrer ödenen miktarın davacıda kaldığı günler için faiz olarak tahakkuk ettirilip alındığını, faizin aylık % 3 olarak taraflar arasında sözlü olarak kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia ve savunmaya, toplanan kanıtlara, nazaran B.K.nun 63. maddesi hükmü uyarınca davacının sebepsiz mal edinmesi nedeniyle yararlandığı medeni semere olan faizi ödemesi gerektiği, kesintilere de itirazda bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davalı, davacıya gönderdiği 20.1.1986 tarihli yazıda 15.12.1985 tarihli 196 no.lu fatura karşılığında davacıya taşıma karşılığı (4.666.310) lira mükerrer ödeme yapıldığını belirterek bu miktarın 3 gün içerisinde fabrika veznesine nakit olarak veya bankalar nezdindeki hesaplarına yatırılmasını istemiş ayrıca bir faiz talebinde bulunmamıştır. Davacı bu parayı 23.1.1986 tarihinde davalının banka hesabına yatırmış ve ayrıca davalıya ana parayı yatırdığını bildirmiştir. Davalı (4.666.310) liranın bankaya yatırıldığını öğrendiği tarihten itibaren faiz hakkının saklı oduğunu bildirmemiştir. Taraflar arasında bu hususlar ihtilafsızdır. BK.nun 113. maddesi hükmü uyarınca asıl borç ödemeyle düştüğüne göre, evvelce işleyen faizleri talep hakkının mahfuz tutulduğunu beyan edilmiş veya hal icabından neş'et eylemiş olmadıkça bu faizler talep olunamaz. Bu durumda mahkemece, dava konusu istem miktarında taraflar arasında bir ihtilaf olmadığına göre davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, kararda yazılı nedenle davanın reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA 26.1.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.