 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/4322
K: 1989/1177
T: 27.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı .. Asliye Ticrate Mahkemesi'nce verilen 16.3.1988 tarih ve 325-323 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 17.10.1984 tarihinde 8280 kg. inşaat demiri aldığını ve karşılığında 1.200.600 lira borçlandığını, müveklinin bu amaçla aradaki itimada dayanarak davalıya açık çek bedel koyarak icra takibine giriştiğini ve cezai müeyyideden korkan müvekkilinin icra dosyasındaki bedelin tamamını davalıya ödediğini, müvekkilinin bahsi geçen demir dışında davalıdan hiç bir şey almadığını belirterek, fazla tahsil olunan 1.061.135 liranın dava tarihinden itibaren %30 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davaya bakmaya .... Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu, müvekkilinin davacıya 1.200.600 liralık demir verdiğini ve karşılığında teminat olarak 691012 DG sayılı çekin verildiği, 11.10.1984 tarihinde alınan 799.400 lira borç verdiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
.... Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik kararı ile dosya mahkemeye gelmekle, mahkemece iddia ve savunmaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davacının, davalıdan 1.200.600 liralık demir aldığı ve karşılığında teminat olarak 691012 DG sayılı çekin verildiği, 11.10.1984 tarihinde alınan 799.400 lira borç için, 13.8.1984 tarihli çek vermenin hayatın olağan akışına ters düştüğü sonucuna varılarak ve bu suretle davacının 766.640 lira fazla ödeme yaptığı anlaşılarak bu meblağın dava tarihinden itibaren %30 yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Davacı tarafından davalıya demir bedeli olarak verildiği anlaşılan çek 2.000.000 liralık bir bedel ihtiva etmektedir. Tarafların kabulüne göre davacıya satılan demirin tutarı 1.200.600 liradır. Davalı ayrıca 799.400 lira parayı davacıya borç olarak verdiğini savunmuştur. Bu durumda demir bedelinin alacaklı olduğu halde, davalının ayrıca borç verdiği iddiası kendisi tarafından isbatlanmak gerekir. Davalı defterleri üzerinde yapılan incelemede borç para verildiğine dair kayıt bulunduğu tesbit edilmişse de, davalının yevmiye defterinin kapanış tasdiki bulunmadığı gibi kasadan paranın ödendiğine dair mevcut kaydın dayanak belgesi de bulunmamaktadır. Bu durumda TTK.82 ve müteakip maddelerine göre davalının defterlerinin tek taraflı olarak isbat gücü var sayılamaz.
Ancak dosyada mevcut 15.8.1984 tarihli bir belge de davacının imzası ile 2.000.000 liralık borcu kabul ettiği görülmektedir. Davacı, bu belgenin sonuna rakamla yazılan 2.000.000 yazısının sonradan ilave edildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece, davanın halli için bu kısmın sonradan ilave edilip edilmediğinin incelenmesi gerekir. Bu sebeble bahsi geçen belgenin aslı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, belgenin sonuna ilave edildiği ileri sürülen (borç tutarı 2.000.000 TL. yazı ile iki milyon liradır) ibaresinin sonradan ilave edilip edilmediğinin saptanması ve bu ibare belgenin düzenlenmesi sırasında yazılmış ise, davacının borcunun 2.000.000 lira olarak kabulü, bu ibare sonradan yazılmış ise davalıdan nakit olarak verdiği kısım için başka delili olup olmadığı sorulup incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
Eksik inceleme ile karar verilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz eden iadesine 27.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.