 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/4143
K: 1989/964
T: 20.02.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Edremit Sulh Hukuk Mahkemesince verilen 14.12.1987 tarih ve 256-721 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü :
KARAR : Davacı vekili, müvekkili adına tapuda kayıtlı zeytinlikteki zeytin mahsulunü davalılardan (M.)'e (400.000 TL.) bedel karşılığı bu davalıdan alacaklı hanesi boş olan 15.4.1987 vadeli bono aldığını, bu senedin oğlu (E.) elinde iken (E.)'un ölümü üzerine davalı (L.)'nin senede alacaklı olarak (E.)'un ismini yazarak senet bedelini tahsil için borlçu hakkında icra takibi yaptığını, senedin asıl alacaklısının müvekkili olduğunu iddia ederek, belirtilen (400.000) liralık senedin iptali ile (400.000) TL.'nın müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı (M.), iddianın doğru olduğunu, davacıdan alınan zeytin mahsulü için senedin verildiğini belirterek davayı kabul ettiğini bildirmiştir.
Davalı (L.) vekili, davacının senette taraf olmadığını, iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia ve savunmaya, toplanan kanıtlara nazaran iptali istenen kambiyo senedinde davacının, alacaklı, borçlu veya ciranta olarak sıfatı bulunmadığı, davacının bu nedenle davacılık sıfatı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davacı dava dilekçesinde, her türlü delille dayandığını belirtiğinden yemin deliline de dayanmış bulunmaktadır.
Davacıya, iddiası konusunda davalılardan senet lehdarı (L.)'ye yemin teklifine hakkı bulunduğu hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmek icabederken bu husus eksik bırakılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaları bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 20.2.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.