 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/4024
K: 1989/1246
T: 02.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Bursa 3. Sulh Mahkemesince verilen 12.10.1987 tarih ve 1847-1176 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili müvekkili anonim şirketin eski genel müdürü olan davalının şirketin bir işi için yurt dışına gittiğini, davalının yurt dışında kaldığı yedi gün için şirketin harcırah yönnetmeliğine göre kendisine günlük 125.$ harcırah avansı ödendiğini, ancak davalının yurt dışındaki masraflarının oradaki yabancı bir kuruluş tarafından karşılandığını, bunun üzerine şirket yönetim kurulunun harcırahın günlük 50.-$ hesaplanmasına karar verdiğini ileri sürerek fazla ödenen (292.982) TL'nın dava tarihine kadar birikmiş (89.000) Tl faizi ve dava tarihinden sonra işleyecek faiziyle tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, cevabında müvekkiline harcırah yönetmeliğine uygun olarak ödeme yapıldığını, yurt dışındaki masrafların davalıya misafir eden yabancı firma tarafından karşılanmasının harcırahın indirilmesini haklı gösteremeyeceğini, yönetim kurulunun bu hususta aldığı kararın davalının kazanılmış hakkını etkileyemeyeceğini savunmuştur.
Mahkemece davalının yurt dışındaki tüm masrafları misafir eden yabancı firma tarafından karşılandığına göre yönetim kurulunca harcırahda indirim yapılmasında bir usulsüzlük bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Davalıya davacı şirketin işleriyle ilgili olarak yaptığı yurt dışı seyahat nedeniyle şirketin Harcırah Yönetmeliği'ne ekli 4 numaralı Tablo uyarınca yurt dışı seyahat gündeliği ödendiği ihtilafsızdır. Sözü geçen yönetmelik'te fiilen harcanmayan yurt dışı seyahat gündeliklerinin şirkete iade olunacağına ilişkin bir hüküm mevcut değildir.
Öte yandan davalıyı yurt dışında misafir eden yabancı firmanın davalı için yaptığı masrafları davacı şirketten talep ettiği de ileri sürülmüştür. Şu halde yabancı firma tarafından karşılanan seyahat giderleri davalının malvarlığında bir artışa yol açsa bile davacının malvarlığında bir azalmaya sebebiyet vermediğinden davalının sarfetmediği harcırah miktarının B.K.nun 61 ve devamı maddelerinin öngördüğü anlamda haksız bir zenginleşme oluşturduğundan da söz edilemez.
Bu durumda haksız ve dayanaksız bulunan davanın reddi lazım gelirken aksine düşüncelerle kabulü cihetine gidilmiş olması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına (BOZULMASINA), 2.3.1989 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.