 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/3451
K: 1989/449
T: 03.01.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı Ankara Asliye 2. Ticaret Mahkemesi'nce verilen 30.12.1987 tarih ve 514-1699 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; davalının, tükettiği elektrik enerjisi için tahakkuk ettirilen faturaların bedellerini ödeme taahhüdünde bulunmasına rağmen ödemediğini, faturalar bedeli, gecikme zammı ve temerrüt faizinden oluşan toplam (6.588.369,55) TL'nın tahsili için yaptıkları icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, alacağın % 15 inkar tazminatıyla birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kısmi ödemeler olduğunu beyan etmiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak kısmi ödemelerden sonra (4.269.028,65) TL için itirazın iptaline, asıl alacak miktarı (3.100.710,70) TL'y 28.2.1985 tarihinden itibaren % 30 iskonto faizi yürütülmesine, takip likit olmadığından ve davalının itirazında bir suiniyet görülmediğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
1 - Elektrik Enerjisi Satış Tarifesinde belirtilen gecikme zammı, faturaborçlarının süresinde ödenmemesi halinde tahakkuk ettirilmekte olup temerrüt faizi niteliğindedir. bu sebeple fatura borcunun ödenmemesi halinde aynı dönem için hem gecikme zammı, hem de temerrüt faizi uygulanması doğru değildir. Ancak olayımızda davalı, kararı temyiz etmediğinden bu yanlışlığa değinimekle yetinilmiştir.
2 - Hükme dayanak yapılan bilirkişi raporunda taraflar arasında imzalanan Elektrik Satışına Ait Sözleşmenin 16. maddesindeki yazılı mutabakat olmadıkça tadilat yapılamayacağı hükmüne göre gecikme zammının aylık % 1 oranında (sözleşmenin 5/E-1 ve 8/c maddeleri uyarınca) uygulanması gerektiği belirtilmiştir. Ancak 16. maddede yapılacak tadilatlarda sözleşmenin 5/F mddesi hariç yazılı mutabakat aranacağı belirtilmektedir. Yani 5/F maddesinde belirtilen hususlardaki değişiklik halinde tarafların yazılı mutabakatına gerek olmayacaktır. Anılan bu maddede, enerji tarifesindeki değişiklikleri müşterinin şimdiden kabul ettiği hükmü yer almıştır. İhtilaf konusu gecikme zammı, elektrik Enerjisi Satış Tarifeleri ile artırıldığına göre tarifedeki bu değişiklik için artık tarafların yazılı mutabakatına lüzum bulunmamaktadır. Kaldı ki, davalı tarafında itiraza uğramayan faturaların altında gecikme zammının ne oranda uygulanacağı açıkça yazılıdır. Bu durumda tarifedeki değişikliğin davalıyı bağlayacağının kabulü ile sarf tarihinde yürürlükte bulunan ve tarifede belli edilen oran üzerinden gecikme zammı hesaplanarak davalının borcunun tesbiti gerekirken, düşük oranda gecikme zammı uygulanması doğru görülmemiştir.
3 - Davacının icra takip talepnamesinde % 52 oranında temerrüt faizi istenmesine ve dava dilekçesinde de reeskont faiz oranından bahsetmemesine ve tarafların tacir, işin ticari işletmeleriyle ilgili bulunmasına göre 28.2.1985 tarihi itibariyle reeskont faiz oranı saptanıp bu oran üzerinden temerrüt faizine hükmedilmesi gerekirken % 30 oranında faiz yürütülmesi de doğru değildir.
4 - Dava itirazın iptali davası olmasına, alacağın itiraza uğramayan faturalara istinad etmesine ve hesaplanmasının mümkün bulunmasına göre davacı yararına İİK.nun 67/II. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükedilmesi gerekirken bu istemin reddi de doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
5 - Yukarıdaki bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (2), (3) ve (4) no'lu bendlerde açıklanan nedenlerle hükmün, temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA 3.1.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.