 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/3225
K: 1988/6350
T: 03.11.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar ararısdaki davadan dolayı, (İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesi)nce verilen 16.12.1987 tarih ve 150-752 sayılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş olmakla; dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkili banka müşterilerinden T.A.Ş.'nın kredi sözleşmelerinden dolayı davalıların müştereken maliki oldukları iki parça gayrimenkulün banka lehine (50.000.000) lirasına ipotekli bulunduklarını, asıl borçlu ile davalılar aleyhine yapılan icra takibine vaki itirazlarda borçlu şirketin itirazının mahkemece iptal edildiği, dolayısıyle borcun kesinleştiğini, davalılar hakkında ise iptal kararı alınamadığını belirterek (101.645.951) lira alacağın dava tarihinden itibaren iskonto hadleri üzerinden faiziyle birlikte ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ali Nihat vekili cevabında, ipotek borçlusu olan ve kişisel borcu bulunmayan müvekkiline karşı böyle bir alacak davası açılamayacağını, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabileceğini, sorumluluğunun (50.000.000) lira ile sınırlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. Davalı M. Nevzat cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan delillere ve bilirkişi raporuna dayanılarak davalılar hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibine vaki itirazın iptali davasının süresinde açılmadığından bahisle reddi üzerine umumi hükümler dairesinde iş bu davanın açıldığı, ipotek borçlusu davalıların temerrütlerinden doğan faiz ve sair borçlardan da sorumlu oldukları, davalılar hakkında herhangi bir ihtar yapılmamış ise de, icra takibi ile davalıların temerrüde düşürüldükleri bu tarihten dava tarihine kadar faiz ve gider vergisinden de sorumlu bulundukları gerekçesiyle davalıların borcunun (101,590,842) lira olduğunun tesbitine, bu miktardan ipotekli taşınmazların sorumlu tutulmalarına, asıl alacak miktarı ve limit olan (50.000.000) lira üzerinden dava tarihinden itibaren %52 reeskont faizi yürütülmesine karar verilmiştir. Karar, davalılar vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1 - Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, İİK.nun 150/a maddesi yollamasıyla 67/son maddesi ve aynı Kanunun 150/h maddesi hükümleri uyarınca davacının, dava açma hakkının bulunmasına göre davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2 - Davalılar, dava dışı bir şirkein borcu için kendi taşınmazlarını rehnetmişlerdir MK. nun 766. maddesi uyarınca, ipotek, ancak muayyen bir alacak için miktarı Türk parasiyle gösterilmek suretiyle tesis olunabilir. İpotek veren kişinin sorumluluğu ipotek sözleşmesinde belirtilen miktar ile sınırlıdır. Taraflar arasındaki akit tablosunda belirtilen (50.000.000) lira üst limit olup buna ek olarak ve limiti aşan faiz vs. masrafların da ayrıca alınacağı şartı geçersizdir. Binnetice tüm alacaklar dahil taşınmaz (50.000.000) lira ile sorumlu olup ipoteği verenin temerrüdü ve sonuçlarından taşınmazın sorumlu tutulması mümkün değildir.
Bu durumda, davada, taşınmazın paraya çevrilmesi yolu ile tahsil istendiğine göre sadece (50.000.000.) lira için ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile tahsile karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no'lu bentde açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair emyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentde açıklanan nedenle hükmün davalılar yararına (BOZULMASINA), davalılar vekilleri gelmediğinden duruşma vekalet ücreti tayinine yer olmadığına, ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 3.11.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.