 |
T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/3113
K: 1988/7886
T: 26.12.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı İstanbul Asliye 1. Ticaret Mahkemesince verilen 13.11.1987 tarih ve 2170-4296 sayılı hükmün temyizen tetkiki davalılardan Arap Türk Banka vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacılar vekili dilekçesinde, müvekkillerinin Anadolu Bankasının temsilcileri olarak, Arap-Türk Bankası yönetim kurulunda görev aldıklarını, bilahare haksız olarak azledildiklerini, mahkemenin kesinleşen kararı ile azilin haksızlığı ve üyeliğin devam ettiğinin belirlendiğini ileri sürerek, 1981-1985 yıllarında bankaca kendilerine ödenmeyen toplam 62.348.546, (10.000.000,TL) manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilleri ayrı ayrı cevaplarında, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddia, ve savunmaya, celbedilen dava dosyası ile azil işleminin haksızlığının tesbit ve kesinleşmiş olmasına ve cevabi yazılara, taraf delilleri üzerinde yapılan bilirkişi incelemesine göre davacıların Arap-Türk Bankasındaki yönetim kurul üyeliklerinin 1982 yılı blançosunun görüşülmesi gereken 31.3.1983 tarihine kadar almaları gereken 960.000,-TL ücret, 249.560,-TL temettü ve 1.727.380,TL harcirah karşılığı toplam (2.936.940) ar liranın davalı Arap Bankası hakkındaki davanın adı geçen bankanın sorumlu bulunmadığından reddine, ağır kusur tesbit edilmediğinden manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Hükmü Arap-Türk Bankası temyiz etmiştir.
Yönetim kurulu üyelerinin banka merkezinden başka yerde oturmakta olmaları halinde, yönetim kurulu toplantılarına katılmak için yer değiştirmeleri gerekeceğinden, bu sebeple kendilerine yapacakları masrafları karşılamak üzere, harcırah namı ile bir ödeme yapılması bahis konusu olup, Davacılar görevden azledilmeleri sebebiyle yönetim kuruluna katılmak için masraf yapmamışlardır. Harcırah bir tazminat, maaş, huzur hakkı gibi nitelik taşımadığından mahkemece harcırah isteminin reddine karar verilmek gerekirken, harcırahın dahi hüküm altına alınması isabetli bulunmadığından kararın bu yönden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda belirtilen nedenlerle mümeyyiz davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün mümeyyiz davalı yararına BOZULMASINA ödediği temyiz peşin harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 26.12.1988 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.