Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
11. Hukuk Dairesi
E: 1988/2573
K: 1988/7739
T: 19.12.1988

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
DAVA : Taraflar arasındaki davadan dolayı, (Antalya 4. Asliye Hukuk Hakimliği)nce verilen 31.12.1987 tarih ve 1025-883 sayılı hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla; dosyadaki kağıtlar okundu, gereği konuşulup düşünüldü:
 
KARAR : Davacı vekili, davalı kooperatif üyesi olan müvekkilinin 1978 yılında noterden düzenlediği taahhütname ile kooperatif üyelik hakkını inşaat bitiminde Güngör'e  devretmeyi taahhüt ettiğini, 1986 yılında kooperatife başvurup üyelik hakkını Nuray'a devretmek istediğinde, kooperatif hakkının Güngör'e devredildiğinden işlem yapılmadığını ve sanki müvekkili kooperatiften çıkarılmış gibi davranıldığını belirterek, yönetim kurulun 29.4.1986 tarih, 2 nolu kararının iptali ile üyeliğinin devam ettiğinin tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, iptali istenilen kararın çıkarma kararı olmayıp iptalinin istenemiyeceğini ileri sürmüştür.
Mahkemece iddia, savunma ve ilgili belgelere göre iptali istenilen karar davasının ortaklıktan çıkarılmasına ilişkin olmayıp, kooperatif hakkını devrettiği kişi olan Güngör'ün davacı yerine ortaklığa alındığına ilişkin olup, bu kararın iptaline yasal olarak olanak yoktur, davacı noterden verdiği taahhütnamenin şarta bağlı olduğunu ileri sürerek, genel kurula başvurarak genel kurulun verdiği karara karşı yasal yollara başvurabilir, Ortada iptali gerekecek bir karar yoktur, gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.  Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava konusu yapılan Kooperatif Yönetim kurulunun 29.4.1986 tarihli kararında noterlikte yapılan anlaşmanın getirdiği sorunlar taraflara ait olmak üzere ortaklık payı devir işlemlerinin onaylanmasına ve ortaklık payının Güngör'e devredildiğinin kabulüne karar verilerek davacı H. Yılmaz'ın ortaklığına son verilmiş bulunmaktadır. Böyle bir karar bir ortağın ortaklık sıfatının ortadan kaldırılmasına yönelik olduğundan ihraç kararı ile eş değerli olmakla böyle bir yönetim kurulu kararı aleyhine de iptal davası açılması mümkün bulunduğu halde, bu karara başka anlam verilerek genel kurula itiraz edilmesi gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
 
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın BOZULMASINA, 19.12.1988 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi. 
  KARŞI OY
Kooperatif ortaklıklarda en yüksek organ genel kuruldur. Yönetim kurulu ise, kanun ve ana sözleşme hükümleri içinde kooperatif faaliyetini yöneten ve kooperatifi temsil eden icra organıdır. Kooperatif ortaklıkların yukarıda anılan organlarının bu nitelikleri ve Kooperatifler Kanununun sistematiği itibariyle kanun koyucu, ortaklar ile kooperatif arasındaki uyuşmazlıkların hal mercii olarak genel kurulu tanımış ve kabul etmiştir. Bu kabulün doğal sonucu olarak da, kural olarak, sadece genel kurul kararlarına karşı dava hakkı tanınmıştır (K.K. md. 53). Bu suretle, ortak ile yönetim arasında bir uyuşmazlık çıktığı takdirde, bunun hal mercii genel kuruldur. Genel kurula başvurmadan yönetim kurulu kararlarına karşı dava açılamaz. Dairemizin de yerleşmiş içtihatları bu yöndedir (Bu konudaki muhtelif kararlar için bkz. Gönen Eriş - Yılmaz Ulusoy, Kooperatifler Kanunu ve Vergilendirme, 1987, sh. 497, dipnot 26'daki, sh. 500 dipnot 30'daki, sh. 514 dipnot 53'deki, sh. 529 dipnot 76'daki kararlar). Kanun koyucu, bu genel kurala bir tek istisna getirmiştir ki, bu da, K.K. 16. maddesinde düzenlenmiştir. Madde, ikinci fıkrasında, genel kuralı tekrarlıyarak, ortaklıktan çıkarılmaya genel kurulun karar vereceğini belirttikten sonra, ana sözleşmede, son söz yine genel kurulun olmak şartıyle, bu konuda yönetim kuruluna da yetki verilebileceğini hüküm altına almıştır.
Binnetice yönetim kurulunca verilen ihraç kararları dışında, yönetim kurulu kararlarına karşı dava açılamıyacağı, Kooperatifler Kanununda benimsenmiş genel kural olmaktadır. Diğer bir anlatımla, Kooperatifler Kanunu sistematiğinde, sadece genel kurul kararlarına karşı dava açılabilir; yönetim kurulu kararları aleyhine dava açılamaz. Bunun tek istisnası, ana sözleşme gereğince, yönetim kuruluna da ortağı ihraç etme yetkisi verilmiş olması halidir. Yalnız bu halde yönetim kurulunun aldığı ihraç kararına karşı itiraz davası açılabilir (Genel Kurula itiraz şeklinde ikinci bir başvuru hakkı saklıdır).
Olayda bir ihraç kararı söz konusu değildir. Ancak çoğunluk, bir ortağın bir 3. kişiye payını devretmesi ve yönetim kurulunun bir kararla bu devir işlemini kabul etmesini, ortağın ortaklığına son veren ve ihraç kararı ile eşdeğerde bir hukuki işlem olarak kabul ile devri kabul eden yönetim kurulu kararına karşı da, genel kurula gitmeden, dava açılabileceğini kabul etmiştir. Bu kabul tarzı, herşeyden önce, Dairenin daha önceki içtihatlarına ters düşmektedir.
Diğer yandan çoğunluk, devir işlemi ile ihraç işlemini birbirine benzeterek ihraç için getirilmiş istisnai bir hükmü, kıyasen, devir işlemine de uygulamıştır. Oysa, hukukta yerleşmiş bir kuraldır ki, istisnai bir hüküm kıyas yoluyla uygulanamaz.
Bundan başka gerek BK. 1. maddesi, gerekse TTK.'nın 1 ve 2 maddeleri, hakime, kanunu lafzı ve ruhu ile uygulama görevini vermiş, hakkında kanuni bir hüküm bulunmayan meselelerde ise örf ve adete başvurmaya, örf ve adet dahi yoksa kanun koyucu gibi hareket ederek kaide vazetmeye yetki vermiştir. Kaide vazederken başvurulan yollardan biri de kıyas müessesidir. Ancak kıyas yoluna başvurmak için iki şartın gerçekleşmesi lazımdır. Birincisi kanunda bir hüküm olmaması (boşluk bulunması), ikincisi de kıyasen uygulanacak hükmün istisnai bir hüküm olmamasıdır.
Bu açıdan baktığımızda, olayda, kıyas yoluna başvurmaya gerek olup olmadığı hususu üzerinde durulması gerekmektedir. Pay devri K.K. 14. maddesinde, ihraç ise 16. maddesinde düzenlenmiştir. Devir işleminde bir usulsüzlük olduğu takdirde, bu usulsüzlüğe karşı, ortağın başvuracağı bir merci vardır ki, o da genel kuruldur. Genel kurulun alacağı karara karşı ise, K.K. 53. maddesi gereğince, dava yolu açıktır. O halde, devir işleminde tutulacak yol kanunda belirtilmiş bulunmaktadır ve bir kanun boşluğu söz konusu değildir.
O halde, Kooperatif Yönetim Kurulunun pay devir işlemine ilişkin kararını, ihraç kararı ile eşdeğerde tutup ihraça ilişkin istisnai hükmün uygulanmasının, bir hukuki dayanağı olduğu kabul edilemez.
SONUÇ : Yukarıda açıkladığımız nedenlerle, davacının genel kurula itiraz ve genel kurul kararına karşı dava haklı saklı kalmak üzere, yönetim kurulu kararına karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararının onanması gerektiği kanaatiyle çoğunluğun bozma kararına karşıyım.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06
  • Kısmi Kabul ve Kısmi Red Kararından Sonra 3/4 oranından indirimli icra vekalet ücreti 
  • 26.04.2025 09:11


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini